Öğretmen öğrencilerine ateş açtı

Eskişehir’de, kendisine ‘Hocam bir dakika bakar mısın?’ diye seslenen eski öğrencilerine tabancayla ateş ettiği iddia edilen emekli öğretmen, yakalandı.

Çamlıca Mahallesi’nde yürüyen İsmail Özkan (22) ve Semih Dülger (22), 3-4 gündür sokaklarda gördükleri ve durumunun iyi olmadığını tahmin ettikleri eski öğretmenleri Yaşar K. (46) ile karşılaştı.

İsmail Özkan ve Semih Dülger’in, arkasından ‘Hocam bir dakika bakar mısın?’ diye seslendiği emekli öğretmen Yaşar K’nin, aniden geri dönüp üzerindeki tabancayı ateşlediği ve tehditte bulunduğu iddia edildi.

İhbar üzerine olay yerine gelen emniyet güçleri, yerde bir boş kovan buldu. Yakalanan ve kendisine kafa atmaya çalıştıkları için eski 2 öğrencisine tabancayla ateş ettiğini söylediği belirtilen emekli öğretmen Yaşar K’nin evinde yapılan aramada da 2 kuru sıkı tabanca ele geçirildi.

Emekli öğretmen Yaşar K’nin, olayda kullandığı kuru sıkıdan bozma tabancayı Porsuk Çayı’na attığını söylediği öğrenildi. Yaşar K’nin, maddi ve ruhsal sıkıntılar yaşadığı bildirildi.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Emekli polis çılgına dönerse

Kütahya’da emekli bir polis memurunun 12 yaşındaki çocuğu dövdüğü ve yüzünde sigara söndürdüğü iddia edildi. Ali Paşa Mahallesi’ndeki bir sokakta oynayan ilköğretim okulu 7. sınıf öğrencisi K.Ç. (12) ve H.G’nin (11) yanına yaklaşan emekli polis Celal Ö’nün bir anda çocukları dövmeye başladığı öne sürüldü.

Çocuklardan H.G. kaçmayı başarırken, K.Ç’nin zanlı tarafından dövülmesi sonucunda fenalık geçirdiği, Celal Ö’nün, ”Bayılma numarası yapıyor” diye küçük çocuğun yüzünde sigara söndürdüğü iddia edildi. Olayı gören vatandaşlar tarafından zanlının elinden kurtarılan K.Ç, Kütahya Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Hastaneden taburcu edildikten sonra tedavisi evinde süren K.Ç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sokakta oynadıkları sırada yanlarına gelen ve daha önceden tanımadıkları Celal Ö’nün, ”Siz benim arabamı niye çizdiniz” dedikten sonra önce kafalarını birbirine çarptığını, sonrada yumruklamaya başladığını öne sürdü. Arkadaşının kaçarak kurtulduğunu ifade eden K.Ç, ”Bu sırada beni dövmeye devam etti. (Amca arabanızı biz çizmedik) dememe rağmen, dövmeye devam etti.

Kafamı kaldırıma defalarca vurdu. En sonunda bayılmışım. Buna rağmen numara yaptığımı düşünerek yüzümde sigara söndürmüş. Gözlerimi hastanede açtım” dedi. Anne Hamide Ç. de çocuğunun acımasız şekilde dövüldüğünü iddia ederek, şunları söyledi.

”Oğlum dövüldükten sonra bayılınca, komşular öldü sanarak bana çocuğumun öldüğünü söylediler. Olay yerine vardığımda çocuğumu döven adam hala oradaydı ve çocuğumun arabasını çizdiğini, bu nedenle de dövdüğünü iddia etti. Ben de eğer bu doğruysa zararını karşılayacağımızı söyledim. Ancak, sonradan öğrendiğimize göre, bu kişinin arabası yokmuş. Zanlının cezalandırılmasını istiyorum.” Gözaltına alınan zanlının, sorgulamasının tamamlanmasının ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı bildirildi.

Yasak aşk cinayeti

Afyonkarahisar’da aldatıldığından şüphelenen emekli uzman çavuş 68 yaşındaki İbrahim Sarıkaya, eşi 65 yaşındaki Fatma Sarıkaya ile yasak aşk yaşadığını düşündüğü komşusu 58 yaşındaki Mustafa Keser’i öldürdü.
Tüyler ürperten cinayet, dün gece saat 21.00 sıralarında Esentepe Mahallesi Öğretmenevleri’ndeki yaşandı.

Eşi Fatma Sarıkaya ile uzun zamandır arasında sorunlar bulunan emekli uzman çavuş İbrahim Sarıkaya, akşam saatlerinde evine geldi. Eşi ile kapı komşusu 6 çocuk babası Mustafa Keser arasında ilişki bulunduğundan şüphelenen İbrahim Sarıkaya, çılgına döndü. Ruhsatlı tabancası ile ekmek bıçağını yanına alan Sarıkaya, komşusu Keser’i apartman içinde beklemeye başladı.

Kızgın eş, Mustafa Keser ile karşılaştığında tabancasını doğrultarak bir el ateş etti. Keser, karnından yaralandı. Silahı tutukluk yapan Sarıkaya, ardından yanında bulunan ekmek bıçağıyla yaralı komşusuna saldırdı. Keser’i göğsünden bıçaklayan emekli asker, olayı duyarak dışarı çıkan eşi Fatma Sarıkaya’yı da göğsü ve çeşitli yerlerinden bıçakla yaraladı. Olayı gören Mustafa Keser’in oğlu Murat Keser ise kapı önünde donup kaldı.
Mustafa Keser, kaldırıldığı Kocatepe Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Fatma Sarıkaya da Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Katil zanlısı İbrahim Sarıkaya ise olayın ardından kaçmak isterken, emniyet güçlerince yakalandı. Mahkemeye çıkarılan İbrahim Sarıkaya, tutuklanarak Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Mustafa Keser’in oğlu Murat Keser, emekli asker Sarıkaya ile babasının arasında daha önceden de tartışmalar yaşandığını anlattı. Keser, ‘Babamı ve karısını ağır yaraladıktan sonra silahı bana çevirdi. Silah tutukluk yapmasaydı beni de öldürecekti. Ben de oracıkta donup kaldım” diye konuştu.

Tayini çıkmadı, araba yaktı

Konya’da bir memur, tayinini yaptırmadığını iddia ettiği ağabeyi ve PTT Başmüdürü’nün aracını ateşe vererek yaktı. Olaydan sonra yakalanan memur, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Edinilen bilgiye göre, 15 Ağustos’ta emekli memur Ahmet Ç.’nin (58) evinin önünde park halinde bulunan otomobili, bir gün sonra da Konya PTT Başmüdürü Hakkı Altuntaş’ın (42) otomobili sabah saat 04.00 sıralarında mazot dökülerek ateşe verildi.

Olayı araştıran Konya Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, otomobilleri ateşe verilen her iki kişiyle yapılan görüşmede hiçbir husumetlilerinin olmaması üzerine araştırmasını derinleştirdi. Yapılan incelemede ilk aracı yakılan emekli memurun kardeşi Recai Ç.’nin (46) posta dağıtıcısı olması üzerine her iki olayın bağlantılı olabileceğini düşünen polis, şahsı izlemeye aldı. Polis ekipleri, Marmaris PTT Müdürlüğü’ndeki görevine gitmediği için uzaklaştırma cezası alan ve Alanya’da 10 gündür tatilde olduğu söylenen Recai Ç.’yi bir istihbarat üzerine Konya’daki evinin yakınlarında yakaladı.

Recai Ç., Marmaris PTT Müdürlüğü’nden Konya PTT Müdürlüğü’ne tayininin yapılması için Konya PTT Başmüdürü Hakkı Altuntaş ile tanışıklığı bulunan ağabeyi Ahmet Ç.’den yardım istediğini ve ağabeyinin yardım etmemesi üzerine her ikisinin de otomobilini yakarak ateşe verdiğini iddia etti.

Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Recai Ç.’nin 1994 yılında Konya PTT Müdürlüğü’nde hizmetli kadrosuyla başladığı görevi sırasında idari işler müdürü ile tartıştığı için 1998 yılında Yunak PTT Müdürlüğü’ne tayin edildiği, burada da sürekli sevk alarak sağlık kontrolüne gittiği ve müdürüyle tartıştığı için 2000 yılında Kulu PTT Müdürlüğü’ne gönderildiği öğrenildi.

Aynı yıl buradan Afyonkarahisar Çobanlar İlçesi’ne tayin edilen Recai Ç., müdürlerince Çorum’un Alaca İlçesi’ne gönderildi. 2001 yılında Karaman’ın Kazımkarabekir İlçesi’ne tayin edilen Recai Ç., 2004 yılında yine tayin edilerek Bilecik’in Bozhüyük İlçesi’ne gönderildi.

İdare Mahkemesi kararıyla tekrar Kazımkarabekir İlçesi’ne dönen Recai Ç., 2005 yılında Marmaris PTT Müdürlüğü’ne posta dağıtıcısı olarak atandı. Marmaris’teki görevine gitmediği için süresiz uzaklaştırma cezası alan memurun Konya’ya tayinini yaptırmak için uğraştığı ve bunu başaramayınca ağabeyi ile PTT Başmüdürü Hakkı Altuntaş’ın otomobillerini ateşe verdiği ileri sürüldü

Genç öğretmen soba kurbanı

Niğde’nin Gösterli Köyü öğretmeni 24 yaşındaki Bekir Çağlar, yalnız kaldığı lojmanda sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitirdi.

Olay Gösterli Köyü İlköğretim Okulu lojmanında geçen cuma günü meydana geldi. Okulun lojmanında soba yakan matematik öğretmeni Bekir Çağlar, daha sonra uyumak için yatağına girdi. Genç öğretmen kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. Çağlar’a sabah telefon eden ancak ulaşamayan arkadaşları meraklanarak lojmana geldi. Zili çalan öğretmen arkadaşları cevap gelmemesi üzerine kapıyı kırdı. Meslektaşları, Bekir Çağlar’ı yatağında ölü bulunca jandarmaya haber verdi.

Çağlar’ın cenazesi, yapılan otopsinin ardından memleketi Adana’nın Kozan İlçesi’ne gönderildi. Emekli gardiyan baba 55 yaşındaki Ali Çağlar, anne 50 yaşındaki Yeter Çağlar ve Isparta’da öğretmenlik yapan ağabeyi 32 yaşındaki Ömür Çağlar sinir krizi geçirdi. Bekir Çağlar’ın cenazesi Kars’ta öğretmenlik yapan ablası 30 yaşındaki Öznur Kaya gelince yarın Şehir Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

İstanbul’da Sivas coşkusu

Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gecede, emekli Orgeneral Edip Başer ve gazeteci-yazar Ahmet Özdemir, Sivas Kongresi’ni anlatan birer konuşma yaptı.

Gecede, Sivas Kongresi sırasında Atatürk’e ”Eğer mandadan yana olursanız, size bile karşı çıkarız” diyen tıp öğrencisi Hikmet Bey’in oğlu ünlü sunucu Orhan Boran’a vakfın İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Baki Sübutay tarafından teşekkür belgesi verildi.

Gecede, halk müziği sanatçıları Serkan Altıntaş, Enver Meralli ve Ahmet Turan Şan konser verdi.

Erkeklik diplomanız var mı?

Konya’da yaklaşık 33 yıldır sünnetçilik yapan Muharrem Söğüt, son 7 yıldır sünnet ettiği çocuklara ‘Erkeklik Diploması’ veriyor.

Söğüt, Konya’da sağlık memuru emeklisi olduğunu ve 33 yıldır sünnetçilik yaptığını söyledi. Çocukları ve işini çok sevdiğini ifade eden Söğüt, ”Henüz birçok şeyi yeni öğrenen çocukların sünnete hazır olması gerekiyor. Bu yüzden sünnetten önce çocukları büroma çağırıyorum ve onlara sünnetin nasıl olacağını anlatıyorum. Bu da çocuklara güven veriyor ve sünnet daha
rahat ortamda gerçekleşiyor” dedi.

Bir sünnetçi olarak çocukların belki de hiç görmek ve karşılaşmak istemediği kişilerin başında geldiğini vurgulayan Söğüt, şunları kaydetti:

”Bu nedenle çocuklara kendimi sevdirmek için arayış içine girdim. En azından sünnetten sonra onlara kalıcı ve gerçekten çocuk açısından büyük önem taşıyacak hediye verme kararı aldım. Aylarca bu hediyenin ne olabileceğini düşündüm. Sonra ünlü bir sünnetçinin yaptığı gibi çocuklara ‘erkeklik diploması’ vermek aklıma geldi. Hemen bu düşünceyi hayata geçirdim ve 7 yıldır sünnet ettiğim çocuklara erkeklik diploması veriyorum.”

Sünnet olacak çocukların bürosuna geldiğinde fotoğrafını çektiğini ve dijital ortamda çocuğun diplomasını hazırlayıp özel olarak baskısını aldığını belirten Söğüt, diplomayı sünnet sırasında çocuğa verdiğini söyledi.

Erkeklik diploması alan çocuğun yaşadığı mutluluğun diğerlerine göre farklı olduğunu ifade eden Söğüt, ”Bugüne kadar 7 bin çocuğa erkeklik diploması verdim. Bu yüzden çocuklar, sünnetin yol açabileceği psikolojik sorunlar yaşamadı. Çocukların sünnetten sonra yaşadığı psikolojik sorunlar ilerde daha büyük problemlere neden olabiliyor. Ancak benim sünnet ettiğim çocuklar erkeklik diploması almaktan ve sünnet olmaktan son derece memnun” diye konuştu. Söğüt, birçok ailenin çocuklarını ikna etmede bu diplomadan yararlandığını belirterek, diplomada, sünnet olan çocuğun fotoğrafı, doğum tarihi ve sünnet edildiği tarihin yer aldığını sözlerine ekledi.

Kapkaççı rol yaptı

Eskişehir’de caddede yürüyen bir emeklinin çantasını ”kapkaç” yöntemiyle çaldığı iddia edilen kişi, yakalanacağını anlayınca baygınlık geçirmiş gibi davrandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, şüpheli Ümit P. (33) bankaya para yatırmak için yolda yürüyen Tekin Apaydın’ı (54) bir süre izledi. Ümit P, Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Sivrihisar Caddesi’nde Tekin Apaydın’ın çantasını ”kapkaç” yöntemiyle çaldı.

Olayı gören vatandaşlar ile ihbar üzerine bölgede araştırma başlatan polis, kısa süren kovalamacanın ardından şüpheli Ümit P’yi, yerde baygın yatarken buldu.

Emniyet güçleri 112 Acil Servis sağlık ekibine haber verdi, sağlık görevlileri, Ümit P’nin yakalanacağını anlayınca baygınlık geçirmiş gibi davrandığını belirledi. Ümit P’nin gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Penisine kene yapışınca

Kayseri”de, arı yetiştiriciliği yapan bir kişinin cinsel organına yapışan kene, cerrahi müdahale ile alındı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, emekli öğretmen Musa D. (49), arı yetiştiriciliği yaptığı İnkışla köyünde dün akşam
saatlerinde cinsel organında ağrı hissetmeye başladı.

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine başvuran Musa D”nin, cinsel organına kene yapıştığı belirlendi. Alkol ile yapılan müdahaleye rağmen kenenin bulunduğu yerden alınamaması üzerine Musa D.
uzman doktor gelene kadar müşahede altında tutuldu. Üroloji Uzmanı Dr. Tevfik Haktanır”ın muayenesinin ardından, kene cerrahi müdahaleyle öldürülerek alındı.

Dr. Haktanır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 29 yıllık meslek hayatında ilk defa böyle bir vakayla karşılaştığını belirtti. Daha önce vücudun değişik bölgelerinde kene gördüğünü anlatan Dr. Haktanır, “Ama, ilk defa cinsel organa yapışıp kalan bir kene gördük. Hastamız zamanında hastaneye başvurmuş. Kene, o bölgede kalsaydı ciddi sorunlara neden olabilirdi” diye konuştu.

Melih Gökçek’in hayali!

Star yazarı Hadi Özışık, “Melih Gökçek’in hayali”ni yazdı.. İşte Gökçek’in açıklamaları:

Yazı: Hadi Özışık
Kaynak: Star Gazetesi
http://www.stargazete.com

Melih Gökçek’in hayali!
Ankara’yı şantiyeye çevirmiş Melih Gökçek… Şehir Merkezi ile Esenboğa Hava Limanı arasında, 24 saat çalışma var. Ankara’ya harabe görüntüsü veren o çirkin gecekondular yok artık.
Gökçek’i aradım döndükten sonra… Ankara’yı, Ankara’daki siyasi havayı konuştuk… Melih Bey, 4 ay sonra dünya rekoru kıracağını söylüyor:
-Esenboğa Hava Limanı yolundaki çalışmalarımızı gördünüz. 10 alt geçit, 7’si büyük olmak şartıyla.. 8 şerit, bazen 10’a çıkacak 15 kilometre yol. Bu güzergaha ayrıca 18 bin konut yapılacak. Akan trafiğe rağmen çalışmalar aksamadan yürüyor.
Hakikaten öyle… Buradan uyarıyorum, Ankara’dan herhangi bir yere gidecekseniz en az iki saat önceden yola çıkın. Melih Gökçek’in çalışmaları uçak kaçırmanıza neden olabilir; haberiniz olsun!
Peki bunca çalışmanın maliyeti nedir?
34 trilyonluk bir bütçe ile Ankaralılar’ı rahatlatmak istiyor Gökçek:
-Harfiyat pahalı iş, kendi makinalarımızla o işi yapıyoruz.
Gökçek’i yakalamışken, siyaset konuşulmaz mı?
-Melih Bey, sizin bundan sonraki hayaliniz?
-5 yıl daha Belediye Başkanlığı yapacağım!
-Cumhurbaşkanı olmak istemez misiniz?
-Hayır 5 yıl daha Ankara’ya hizmet edeceğim. Sonrasında ömrümüz yeterse ya çalışmaya devam, ya da emekli oluruz.
-Hiç anket yaptırdınız mı son zamanlarda?
-Yarın seçim olsa, AK Parti Ankara’da yüzde 69 oy alıyor.
-Gelecek dönemde İstanbul için adınız geçiyor!
-Taş yerinde ağırdır.
-Cumhurbaşkanlığı seçimi için Baykal’ın Şener’i işaret etmesine ne diyorsunuz?
-İçimize fitne sokmak istiyor. Genel Başkanımız kim derse o olacak!
Anlaşılan o ki, Melih Gökçek iddia edildiği gibi, siyasi ikbal için bir hazırlık içinde değil. Bir beş yıl daha belediye başkanlığı ve arkasında bir ton eser bırakarak emekli olmak istiyor Gökçek. Tabii emekli olmadan önce en büyük hayali efsane olmak!