Tayini çıkmadı, araba yaktı
Konya’da bir memur, tayinini yaptırmadığını iddia ettiği ağabeyi ve PTT Başmüdürü’nün aracını ateşe vererek yaktı. Olaydan sonra yakalanan memur, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Edinilen bilgiye göre, 15 Ağustos’ta emekli memur Ahmet Ç.’nin (58) evinin önünde park halinde bulunan otomobili, bir gün sonra da Konya PTT Başmüdürü Hakkı Altuntaş’ın (42) otomobili sabah saat 04.00 sıralarında mazot dökülerek ateşe verildi.
Olayı araştıran Konya Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, otomobilleri ateşe verilen her iki kişiyle yapılan görüşmede hiçbir husumetlilerinin olmaması üzerine araştırmasını derinleştirdi. Yapılan incelemede ilk aracı yakılan emekli memurun kardeşi Recai Ç.’nin (46) posta dağıtıcısı olması üzerine her iki olayın bağlantılı olabileceğini düşünen polis, şahsı izlemeye aldı. Polis ekipleri, Marmaris PTT Müdürlüğü’ndeki görevine gitmediği için uzaklaştırma cezası alan ve Alanya’da 10 gündür tatilde olduğu söylenen Recai Ç.’yi bir istihbarat üzerine Konya’daki evinin yakınlarında yakaladı.
Recai Ç., Marmaris PTT Müdürlüğü’nden Konya PTT Müdürlüğü’ne tayininin yapılması için Konya PTT Başmüdürü Hakkı Altuntaş ile tanışıklığı bulunan ağabeyi Ahmet Ç.’den yardım istediğini ve ağabeyinin yardım etmemesi üzerine her ikisinin de otomobilini yakarak ateşe verdiğini iddia etti.
Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Recai Ç.’nin 1994 yılında Konya PTT Müdürlüğü’nde hizmetli kadrosuyla başladığı görevi sırasında idari işler müdürü ile tartıştığı için 1998 yılında Yunak PTT Müdürlüğü’ne tayin edildiği, burada da sürekli sevk alarak sağlık kontrolüne gittiği ve müdürüyle tartıştığı için 2000 yılında Kulu PTT Müdürlüğü’ne gönderildiği öğrenildi.
Aynı yıl buradan Afyonkarahisar Çobanlar İlçesi’ne tayin edilen Recai Ç., müdürlerince Çorum’un Alaca İlçesi’ne gönderildi. 2001 yılında Karaman’ın Kazımkarabekir İlçesi’ne tayin edilen Recai Ç., 2004 yılında yine tayin edilerek Bilecik’in Bozhüyük İlçesi’ne gönderildi.
İdare Mahkemesi kararıyla tekrar Kazımkarabekir İlçesi’ne dönen Recai Ç., 2005 yılında Marmaris PTT Müdürlüğü’ne posta dağıtıcısı olarak atandı. Marmaris’teki görevine gitmediği için süresiz uzaklaştırma cezası alan memurun Konya’ya tayinini yaptırmak için uğraştığı ve bunu başaramayınca ağabeyi ile PTT Başmüdürü Hakkı Altuntaş’ın otomobillerini ateşe verdiği ileri sürüldü
Yaralı polisin sağlıgı iyi
Bilecik İl Emniyet Müdürü Şuayip Doğanç, dur ihtarına uymayan şüphelilerin ateş açması sonucu yaralan Asayiş Şube Müdürü Bilsay Çetin’in durumunun iyi olduğunu söyledi.
Doğan, Bilsay Çetin’i yaralayan kişinin yakalandığını bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğünde basın mensuplarıyla bir araya gelen Doğanç, hırsızlık zanlılarının yakalanması konusunda halkın gösterdiği ilginin memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Bilecik halkının huzur ve güvenini sağlamak için emniyet
teşkilatının her zaman hazır olduğunu ifade eden Doğanç, şöyle
konuştu:
”Bilecik’te dün hırsızlık olayı sonrası emniyet teşkilatımız hırsızları yakalamak için seferber oldu. Hırsızlardan biri elinde bulunan silahla Asayiş Şube Müdürü Bilsay Çetin’e ateş etti ve ayağından yaraladı. Arkadaşımız ameliyat oldu ve şu an durumu çok iyi. Eskişehir’e kendisini ziyarete gideceğim. Çetin’i yaralayan şahıs yakalandı.”
Olay sonrası kendisini telefonla arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunan Vali Musa Çolak’a, sivil toplum örgütlerine, siyasi parti temsilcilerine, hastane personeline ve tüm Bilecik halkına teşekkür eden Doğanç, ”Bilecik halkının bu desteği devam ettiği müddetçe, huzurlu olan Bilecik daha huzurlu ve güvenli bir il olacaktır” dedi. Öte yandan, şüphelilerin, Bozüyük, Osmaneli ve bazı illerden hırsızlık olaylarına karıştıkları gerekçesiyle arandıkları bildirildi.
Hırsızlık olayına karışan dördüncü kişinin yakalanması için arama
çalışmalarının sürdüğü belirtildi.
Hırsızlık şüphelisi oldukları iddia edilen 4 kişinin dur ihtarına uymayıp tabancayla ateş etmeleri sonucu İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Birsay Çetin yaralanmış, bir şüpheli emniyet güçlerince kalçasından vurularak etkisiz hale getirilmişti. Şüphelilerden 3’ü yakalanmış, biri kaçmıştı.
Kaza yaptı kalpten öldü
Bilecik’in Bozüyük ilçesinde trafik kazası yapan kişinin kalp krizinden öldüğü bildirildi. Aldığı bilgiye göre, H.Ö (49) yönetimindeki 26 S 0885 plakalı minibüs Yeni Mahalle Mercan Sokak’ta, park halinde bulunan 11 DK 785 plakalı çekicinin dorsesine arkadan çarptı. Olay yerinde hayatını kaybeden H.Ö’nün, yapılan otopside, kalp krizi sonucu öldüğü belirlendi.
Çuvaldan bomba çıktı
Bilecik’in Bozüyük ilçesinde çuval içerisinde, el bombası, silah ve mermi bulundu. Alınan bilgiye göre, Yediler Mahallesi ormanlık alanda, bir çuval içerisinde el bombası, silah ve mermi bulan vatandaşlar güvenlik güçlerine haber verdi.
Güvenlik güçlerinin yaptıkları araştırmada, çuvalda, 5 el bombası, 1 kalaşnikof otomatik tüfek ve 550 mermi olduğunu tespit etti. Güvenlik güçleri olayla ilgili olarak geniş kapsamlı soruşturma başlattı.
AA
Sarı kızın sarı suyu
Bilecik Sağlık Müdürü Dr. M. Ali Fidan, Osmaneli ilçesinde mayıs ayının ilk haftasında sadece bir gün belli saatler arasında akan ve şifalı olduğuna inanılan suyun tahlil yaptıracak kadar olmamasından dolayı gelecek yıl mayıs ayını bekleyeceklerini söyledi.
Dr. M. Ali Fidan, Osmaneli Belediye Başkanı Selahattin Çetintaş, Gıda ve Çevre Şube Müdürü Davut Özcan, Osmaneli Sağlık Kurulu Başkanı Kerime Kırlı ve Çevre Sağlık Teknisyeni Ekrem Akboğa, ilçeye 4 kilometre uzaklıktaki Sarıkız mevkiinde çıkan suyun olduğu bölgede inceleme yaptı.
İl Sağlık Müdürü Dr. Fidan, suyu tahlil ettirmek için Osmaneli’ne numune almaya geldiklerini, ancak suyun kaynağında numune alacak kadar su bulamadıklarını belirterek, ”Tahlil yapılacak miktarda su alamadığımızdan dolayı gelecek yıl mayıs ayını bekleyeceğiz” dedi.
-”TURİSTİK BÖLGE YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”-
Osmaneli Belediye Başkanı Selahattin Çetintaş da halkın uzun yıllardan beri bu suyun şifalı olduğuna inandığını ifade ederek, kendisinin de gençliğinde buraya gelerek su içtiğini kaydetti. Niyet tutmak, dua etmek ve çeşitli hastalıklara şifa olduğuna inanıldığı için su içmek amacıyla her yıl mayıs ayının ilk haftasından itibaren yüzlerce insanın sabahın erken saatlerinde kaynağın başında adeta nöbet tuttuğunu anlatan Çetintaş, ”Özellikle Hıdırellez’in
kutlandığı 6 Mayıs sabahı suyun aktığına şahit oluyoruz” dedi. Çetintaş, suyun yılda bir kez akması, halk arasında şifalı olduğuna inanılması ve doğa yürüyüşüne uygun bulunması nedeniyle yoğun ilgi gören bölgeyi ilçenin turistik yerlerine eklemeyi düşündüklerini sözlerine ekledi.
-SARIKIZ VE SARI SU RİVAYETİ-
Osmaneli Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, şifalı olduğuna inanılan ve ”Sarıkız” olarak nitelendirilen bölgenin ve sarı suyun rivayeti şöyle:
”Sarıkız, Osmanlı Devleti kurulmadan önce bölgede yaşayan bir beyin kızıdır. Bir çatışma sırasında Sarıkız’ın yönettiği birlik yenik düşer. Yaralandıktan sonra ölen Sarıkız’ı babası bugün suyun çıktığı mevkiye gömdürür.
Sarıkız’ın suyun çıktığı yerde yattığına, akan suyun da Sarıkız’ın gözyaşı olduğuna inanılır. Sarı su sadece mayıs ayında bir gün (genellikle ilk haftasında) damla damla olarak akar. Suyun çeşitli hastalıklara iyi geldiğine inanılır. Suyun çıkmasıyla meydana gelen ve alına sürülen çamurun baş ağrısını giderdiğine, yıl içinde baş ağrısının yaşanmamasına neden olduğuna ve uğur getirdiğine inanılır.”
Diyarbakır yeşillenmiş!
Sağlık Bakanlığı yeşil kartlı vatandaşların sayısının 11 milyon 262 bin 279’a yükseldiğini açıkladı. Yeşil kartın 2005 yılında devlete maliyetinin ise 3 milyar YTL olduğu öğrenildi
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, yeşil kartlı vatandaş sayısının en fazla olduğu iller arasında Diyarbakır, Adana, Kahramanmaraş ve Erzurum yer alıyor. Diyarbakır’da 565 bin 364 kişinin, Adana’da 361 bin 267, Kahramanmaraş’ta 335 bin 896 ve Erzurum’da 311 bin 256 kişinin yeşil kartlı olduğu öğrenilirken, 81 ilde toplam 11 milyon 362 kişinin Yeşil Kartlı olduğu belirtildi.
Öte yandan, en az yeşil kartlı sayısının Bilecik’te bulunduğu belirlendi. Yeşil kartın 2005 yılında devlete maliyeti ise yaklaşık 3 milyar YTL olarak hesaplandı. Devlet hastanelerine 773 milyon 216 bin 63 YTL, üniversite hastanelerine 210 milyon YTL, diğer tedavilere (göz, ilaç ve diş tedavileri vs…) 1 milyar 700 milyon YTL ödenek tahsis edildi. Ancak bu rakam yetmeyince Maliye Bakanlığı’ndan 1 milyar 126 milyon 351 bin 400 YTL alacaklı duruma geçildi.
Depresyon intihar ettiriyor
Ankara Tabip Odası İşyeri Hekimliği Uzmanı Dr. Vahide Bilir, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, depresyonun çok önemli ve mutlaka
tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyledi. Depresyonun
intihar riskini artırdığına dikkati çeken Dr. Bilir, ”Tüm
intiharların yüzde 70’i depresyon nedeniyle olmaktadır. Uygun tedavi
alamayan depresyon hastalarının yüzde 15’i intihar sonucu hayatını
kaybediyor” dedi.
Dr. Bilir, Türkiye’de psikiyatri uzmanı sayısının yeterli
olmadığını belirterek, şu anda görev yapan psikiyatri uzmanlarının
yüzde 50’sinin İstanbul, Ankara ve İzmir’de çalıştıklarını kaydetti.
Tüm Türkiye’de 50 bin kişiye bir psikiyatr düştüğünü ifade eden Dr.
Bilir, Bayburt, Bilecik, Iğdır, Muş, Siirt, Hakkari, Şırnak ve Tunceli
illerinde hiç psikiyatri uzmanının olmadığını bildirdi.
Genel tıbbi bozuklukları olan hastaların yüzde 12 ila 36’sında
klinik olarak depresif bozukluk saptandığını belirten Dr. Bilir, her 3
diyabet hastasından ve her 4 koroner arter hastasından 1’inde ve
parkinson hastalarının yaklaşık yarısında depresyon tespit edildiğine
dikkati çekti.
-”UZMAN HEKİMLER YAZABİLİYOR”-
Depresyonun tedavisinde başarının, hastanın ilaca kolay ulaşması
ve hastalığa zamanında müdahale edilebilmesi ile mümkün olduğunu
belirten Dr. Vahide Bilir, 20 Aralık 2005’de yürürlüğe giren Bütçe
Uygulama Talimatı (BUT) ile hekimlerin reçete yazmalarına yönelik çok
sayıda kısıtlama getirildiğini, hastaların ilaçlara ulaşımının
zorlaştığını söyledi.
Dr. Bilir, bu uygulamayla antidepresan kullanan hastaların
ilaçlarının sadece psikiyatri ve nöroloji uzmanlarınca
reçetelendirilmesine olanak tanındığını ifade ederek, şöyle konuştu:
”BUT ile artık ilaçlar uzman hekimler tarafından ya da psikiyatri
kliniğinden rapor alındıktan sonra pratisyen hekimlerce yazılabilecek.
Antidepresanlar, hastaların rahatlıkla ulaşabildikleri ana çocuk
sağlığı, sağlık ocakları ve dispanserler gibi birinci basamakta
çalışan hekimler ile pratisyen hekimlerce reçetelendirilemeyecek.”
Ankara Tabip Odası Bütçe Uygulaması Çalışma Grubu’nca yapılan
araştırma sonuçlarına göre, 2005 yılında yazılan 15.3 milyon
antidepresan ilaç reçetesinin 6 milyonunun pratisyen hekimler, 9.3
milyonunun ise uzman hekimler tarafından yazıldığını belirten Dr.
Bilir, depresyonlu hastaların büyük kısmının tedavi hizmetlerini
birinci basamaktan aldıklarını kaydetti. Dr. Bilir, bu uygulamayla
tedaviye başlama sürecinde gecikmeler olacağına işaret ederek, şöyle
devam etti:
”Yeni BUT ile birinci basamak hekimlerin reçeteleyebildikleri
eski grup antidepresanların ciddi yan etkileri vardır. Bu ilaçların
günlük kullanımı zordur. Yan etkiler nedeniyle hastaların yüzde 88’i
bu ilaçları etkili dozdan daha düşük dozlarda kullanmaktadır. Bu da
hastalarda tedaviye uyumun düşük olmasına yol açmaktadır.”
Tedavi için verilen ilaçların intihar amacıyla kullanılması
halinde ölüm riskini artırdığına dikkati çeken Dr. Bilir, BUT
uygulamasıyla daha riskli olan eski grup antidepresanların
kullanımının yaygınlaştırıldığını, çok daha güvenli olan yeni
antideprasanlarının kullanımının ise kısıtlandığını söyledi.
Dr. Bilir, yeni antidepresanların yan etkilerinin çok az, günlük
kullanıma uygun olduğunu ifade etti
Firari asker parmağını kesti
Bilecik 2. Jandarma Eğitim Tugayı’nda vatani görevini yapan bir acemi erin, çürük raporu almak için firar ettikten sonra satın aldığı baltayla parmaklarını kestiği iddia edildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Karaman’ın Ermenek ilçesinden vatani görevini yapmak üzere Bilecik 2. jandarma Eğitim Tugayı’na teslim olan Mesut Ş, birliğinden firar etti.Dün saat 21.00 sıralarında yaralı olarak Tugay’a dönen Mesut Ş, komutanlarına E-24 karayolunda 3 kişinin saldırısına uğradığınıve götürüldüğü Hamsu Köprüsü’nün altında parmaklarının kesildiğini öne sürdü. Mesut Ş, askeri ambulansla Bilecik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Emniyet güçleri, harekete geçip tüm yollarda çalışma başlattı. Mesut Ş’nin verdiği eşkal ve tarif ettiği otomobili arama çalışmalarına başlayan emniyet güçleri, hiçbir ize rastlayamadı.
Hamsu Köprüsü’nün altında yapılan incelemelerde, taş üzerinde kan izlerine rastlayan ve kesilen parmakları bulan polis, şüphe üzerine hastanede tedavi altında bulunan Mesut Ş’nin üzerini aradı. Mesut Ş’nin üzerinde, firar ettiği güne ait nalburiyeden 9 YTL karşılığında bir balta satın alındığını belgeleyen fiş bulan emniyet güçleri, baltayı da köprünün altında ele geçirdi. Şüpheli Mesut Ş’nin baltayla parmaklarını kesip çürük raporu almak istediği şüphesi üzerinde duran emniyet güçleri, soruşturmayı sürdürüyor. Mesut Ş, Bilecik Devlet Hastanesi’ndeki müdahalenin ardından Eskişehir Hava Hastanesi’ne sevk edildi.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr
-
Yeni
- Çağlayan sendikaları uyardı
- Bursa’da işçinin gözyaşları
- Bu tuvalet vali onaylı
- Çorum’da ATM fareleri
- Aksaray’daki dram yürek dağladı
- Kaza üç gün sonra ortaya çıktı
- Belediye başkanına taşlı saldırı
- Bu kadarına da pes doğrusu!
- Kanlar içinde evrak imzaladı
- Tüpraş’da işçiler protesto etti
- Japon turist kaza kurbanı
- Başkentte elektrik kesintisi
-
Bağlantılar
-
Arşivler
- Ağustos 2008 (1915)
- Temmuz 2008 (3452)
- Haziran 2008 (918)
-
Kategoriler
- Adalar
- Aids
- Akdeniz
- Alışveriş
- Anılar
- Asparagas
- Avcılar
- Çatalca
- çocuk
- B. Çekmece
- Bahçelievler
- Bahçeşehir
- Bakırköy
- Bankacılık
- Bayrampaşa
- Bağcılar
- beslenme
- Beykoz
- Beyoğlu
- Beşiktaş
- Cinsellik
- D. Anadolu
- Diğer
- Ekonomi
- emekli
- Eminönü
- Erkek Sağlığı
- Esenler
- Eyüp
- Fatih
- G.D. Anadolu
- G.Osmanpaşa
- Güngören
- Gezi
- İçanadolu
- İşçi
-
RSS
Entries RSS
Comments RSS