Tüm Haberler

Haberler bizde…

18 çocuk tamam 19’uncu yolda

Şanlıurfa’dan Ankara’ya göç eden Ötunç ailesinin 18 çocuğu bulunuyor. 44 yaşındaki Havva Ötunç, 19’uncu çocuğuna da hamile…

Maddi durumları iyi değil ve 20 nüfus 2 odalı evde yaşıyor. Buna karşılık baba Mehmet Ötunç durmuya niyetli değil. 30’a kadar yolu var diyen Ötunç, kürtajın günah olduğunu savunuyor.

Çocuklarının rızkını Allah’ın verdiğini söyleyen Ötunç, “Onları daha hiç aç bırakmadım. Ha ne oluyor? Bebesi az olan iyilerinden 2 kilo elma alıyor bende kötülerinden 5-6 kilo alıyorum. Az bebesi olan kırmızı et alırken, ben kemikli tavuk alırım. Parası olan iyi peynir alır, ben ufalanmış peynir alırım. Tek farkımız, bizim ucuz yollu beslenmemiz” dedi.

Günde 40 ekmek yediklerini ifade eden Ötunç, “Bizim avradın doğurganlığı devam ettiği sürece çocuk sahibi olacağız. Bundan ne ben, ne avrat, ne de çocuklarım şikayetçi. Herkes hayatından memnun” diye konuştu.

“Bizim avrat sosyetikler gibi değil, çocukları çok seviyor” diyen babaya karşılık anne Havva Ötunç aynı düşencede değil. Daha fazla çocuk istemeyen anne, eşine söz geçiremediği için çaresiz kaderine razı.

Ağustos 17, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , | Yorum bırakın

Kavun ağası cimri çıktı

Sivas’ın Akıncılar ilçesinde bu yıl 12’ncisi düzenlenen Geleneksel Akıncılar Kültür Sanat ve Kavun Festivali renkli görüntülere sahne oldu.

Sivas Valisi Hasan Canpolat’ın da katıldığı festivalde konuklara 15 ton kavun ikram edildi. Halk oyunları ve yarışmalarla renklenen festivalde halk, türkülerle coştu.

Açık artırmayla verilen kavun ağalığı ise bu yıl ucuza gitti. Yarışmaya katılan Akıncılarlı işadamları cimrilik yapınca ağalık 40 bin YTL’ye Azimet Şahlanoğlu’nda kaldı.

Festival kapsamında düzenlenen “en iyi kavun” yarışmasını ise Adem Çiçek’in yetiştirdiği kavun aldı.

AK Parti Sivas milletvekilleri Selami Uzun ve Orhan Taş’ın da katıldığı festivalde, Yozgat’ın Sorgun Belediyesi mehteran takımı konser verdi. Festival yarın yapılacak etkinliklerle sona erecek.

Ağustos 15, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Konya en sorunsuz il

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya’nın, Türkiye’de şehircilik sorunları en az olan büyük şehir olduğunu söyledi.

Berlin-Brandenburg Türk İşadamları Derneği’nin (TDU) Berlin’deki merkezini ziyaret eden Akyürek, burada yaptığı konuşmada, ”Konya’nın,
gecekondusu olmayan tek büyük şehir olduğunu” belirtti. Akyürek,
”Konya’nın, şehir hizmetlerinin Türkiye’de en ucuza verilen kent
olduğunu ve borcunun bulunmadığını” da kaydetti.

Konya’da her sektörde yatırım yapma olanağı bulunduğunu söyleyen
Akyürek, yatırımcılar için çok elverişli ve hesaplı altyapı olanakları sunduklarını sözlerine ekledi. Berlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman da konuşmasında, Konya’nın Türk ekonomisinin lokomotif kentlerinden birisi olduğunu söyledi.

Ağustos 14, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , | Yorum bırakın

Karaman’da yolsuzluk iddiası

Yönetim, ihalede düşük fiyat veren firmayı elemekle, yardım paketlerini yoksullara değil belediye personeline dağıtmakla suçlandı.

İçişleri Bakanlığı mülkiye başmüfettişleri, Karaman Belediyesi’ndeki bazı ihaleler ve işlemlerde yasadışı uygulamalar yapıldığı yönünde rapor hazırladı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, AKP’li başkan Ali Kantürk ile yardımcıları Mehmet Ali Böcü ve Mehmet Tekin’in de aralarında bulunduğu yöneticiler hakkında 7 ayrı konuda soruşturma izni verdi. Karara itiraz eden belediye yönetimi Danıştay’a başvurdu. İçişleri Bakanlığı, Karaman Belediyesi’nde de bazı şüpheli uygulamalar üzerine ocak ayında inceleme başlattı.

Yasadışı işlem yapıldı

Kente giden müfettişler 8 konuyla ilgili olarak ön inceleme raporu hazırladılar. Belediyede 7 konuda yasadışı işlemler yapıldığı kanaatine varan müfettişlerin raporunda, sorumlular için soruşturma izni verilmesine neden olan işlem ve uygulamalar detaylı bir şekilde yer aldı.

7 KONUDA SUÇLAMA

Başkan vekilinin lokantası borçlu

1 2005 yılı için kentin temizlik işlemleriyle ilgili olarak belediye yönetiminin yaptığı ihalelerde düşük fiyat veren firmalar değişik gerekçelerle saf dışı bırakılarak, ihalenin Erenler A.Ş. adlı firmaya verilmesinde usulsüzlük yapıldı.
Kentin 3 yıllık temizlik işi için açılan benzer bir ihaleye Sakallıoğlu firması 8.2 milyon YTL, Erenler A.Ş. ise 10.5 milyon YTL teklifle girdi. Sakallıoğlu firması motorlu taşıtlar vergi borcu nedeniyle ihale dışında kaldı. Bunun üzerine ihaleyi yaklaşık 10.5 milyon YTL teklif veren Erenler A.Ş. kazandı. Teklifler arasında 2.3 milyon YTL fark olmasına karşın ihale onaylandı. Başkan’ın ihaleyi iptal yetkisi kullanılmadı. Belediye zarara uğratıldı.

2 Atatürk Bulvarı’na ışıklı kaldırım taşı ve ışıklı hız kesici alımında belediye zarara uğratıldı. Belediye, bu iş için 1250 “led”le aydınlatma yapan ışıklı kaldırım taşı lambası ile 400 ışıklı hız kesici aldı. İhaleye sadece üç firma davet edilerek İhale Kanunu ihlal edildi. Müfettişler bu iş için toplam bedelin KDV dahil 75 bin YTL’yi aşmayacağını, ancak belediyenin 92 bin 925 YTL ödeyerek 17 bin YTL zarara yol açtığını rapor etti.

3 Atatürk Öğrenci Yurdu’nun mobilya işleri yeterli fiyat araştırması yapılmadan, piyasa fiyatı üzerinden doğrudan temin yöntemiyle usulsüz olarak Okan Doğrama firmasına verilerek belediye 3 bin 200 YTL zarara uğratıldı.

4 Atatürk Bulvarı’ndaki ağaçların kesilmesi ve yerine dikilecek fidan alımında usulsüzlük yapıldı. Nergis Peyzaj adlı firmadan tanesi 40 YTL+KDV tutarında, doğrudan temin yoluyla, iki ayrı partide toplam 400 top aşılı akasya alımı yapıldı.
Firma her parti için 7 bin 800 YTL ile en ucuz teklifi vermesine karşın, kestiği faturalarda bu tutar 9 bin 204 YTL olarak gösterildi. Böylece iki işlem için KDV dahil 11 bin 800 YTL ödenmesi gerekirken, 18 bin 408 YTL ödenerek belediye 6 bin 608 YTL zarara uğratıldı.

5 Belediye Başkan Vekili Mehmet Ali Böcü’nün ortak olduğu Hatuniye Restoran’ın belediyeye 9 bin YTL’lik su borcu bulunduğu belirlendi. İşletmenin 9 dönemlik borcunun ödenmediği, müfettişlerin ön incelemeye başlamasının ardından borcun tahsili için icra takibi yoluna gidildiği saptandı. Temmuz 2005’te su saati mühürlenmesine karşın “mühür fekki” yapılarak işletmenin su tüketimine devam ettiği belirlendi.

6 Belediye tarafından, Ramazanda yoksul ve kimsesiz vatandaşlara dağıtılmak üzere 3 bin yardım paketi alındı. Ancak paketler belediye personeli, belediye şirketi çalışanları ve temizlik ihalesini alan Erenler A.Ş. adlı özel firmanın çalışanlarına da dağıtıldı.

7 İmar Müdürlüğü kontrol ekiplerince 20.04.2004-31.12.2005 arasında 47 adet yapı tadil zaptı tutuldu. Bunlardan sadece 2’si encümende görüşülüp karara bağlanarak işlem yapıldı. Diğerleri encümen gündemine alınmayarak yazı işleri müdürlüğündeki dosyasında tutuldu. 45 dosyanın müdürlükte işlem yapılmadan bekletilmesi şüpheli bulundu.

Haber: Tolga Şardan
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr

Ağustos 12, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Akdeniz’de cennetten bir köşe

Doğanın yer yer tarihle de kucaklaştığı Kaş ve çevresi, dalış için de en çok tercih edilen noktalar arasında yer alıyor. Daha önce hiç gitmediğim, gidince ise özellikle de pırıl pırıl denizine vurulduğum bu minik sahil kasabası hakkında sizi de bilgilendirmek, gitmeyenlerin aklını çelmek, daha önce gidenleri ise yeniden heveslendirmek istedim. İşte size Haziran ayında yaptığım 6 günlük Kaş gezimden, bu şehire gitmek isteyenlere bir kaç küçük not…

İLK İŞ ULAŞIM
Kaşa gitmeye karar verdiyseniz yapmanız gereken ilk iş ulaşım sorununu halletmek. Kendi aracınız ile gitmeniz size orada ulaşım özgürlüğü sağlasa da İstanbul-Kaş arasının yaklaşık 950 km olduğunu unutmayın. Yani sizi uzun bir yolculuk bekliyor. Otobüs ile Kaş yaklaşık 15 saat sürüyor. İstanbul’dan Kalkan ve Kaş’a, Kamil Koç, Metro ve Pamukkale turizmin direkt seferleri var. Kaş’a Fethiye üzerinden aktarma yapanak da gidebilirsiniz. Fethiye’ye bir çok otobüs firmasının seferleri var. İstanbul-Fethiye yaklaşık 850 km, Fethiye Kaş arası ise 108 km.



Tabii bir de uçak alternatifi var. Kaş, Antalya Havalimanı’na 200, Dalaman Havalimanı’na ise 160 km uzakta. Daha yakın olduğu için Dalaman Havalimanı’nını tercih etmenizi öneririm. Dalaman’a THY’nin (www.thy.com.tr), Atlajjet’in (www.atlasjet.com) ve Onur Air’in (1 Temmuz’da başlayacak) uçuşları var. Uçak tarih ve saatlerine internet sitelerinden de ulaşabilirsiniz.




ACABA NEREDE KALSAK?
Ulaşım işini hallettik, şimdi sırada ‘nerede kalacağız’ sorusu var. Kaş’ın içinde birçok otel ve pansiyon var. Bunun dışında Kaş’ın merkezine 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan Küçük Çakıl koyunun karşı sırasında da bir çok otel bulunuyor. Tüm bunların yanında Çukurbağ Yarımadası otel yönünden zengin. Hatta Kaş’ın en büyük oteli Aquapark Hotel (www.aquapark.org) de bu yarımadanın en ucunda. Ben arkadaşlarımın ve tur şirketinin tavsiyesi üzerine bu otelde kaldım. Beyaz minik binalar, lacivert çerçeveler, pembe begonviller ile tam bir Akdeniz oteli. Çukurbağ Yarımadası’ndan Kaş’a minübüsler var. Bu minübüsler, Kaş limanın hemen yanından her saat başı kalkıp, yarımadayı dolaşıyor ve yine kalkış noktasına dönüyor.



Tatilden ne beklediğiniz ile ilgili olarak kalacak yer kısmı şekillendirilebilir. Eğer gittiğiniz otelde kalıp, deniz-havuz keyfi yapmak istiyorsanız Aquapark Hotel gibi bir oteli tercih edebilirsiniz. Ancak etrafı gezmek, her gün farklı bir şeyler yapmak istiyorsanız ben Kaş’ın içinde minik bir otel ya da pansiyonlardan birinde kalmanızı tavsiye ederim. Böylece, eğer arabanız ile gelmediyseniz sadece belirli saatlerde kalkan minübüslere de bağlı kalmamış olursunuz. Bir diğer alternatif de şehir meydanından yürüyerek 10 dakika kadar uzaklıkta olan Küçük Çakıl mevkiindeki oteller. Böylece hemen onların kendi önündeki plajlarından deniz girme imkanınız da olmuş olur. Kaş’daki oteller ile ilgili daha fazla bilgiyi internette arama yaparak da edinebilirsiriz.

YEMEK VE İÇKİ
Kaş’ın içinde yemek için bir çok güzel yer var. Balık konusunda tam meydandaki Mercan Lokantası pek ünlü. Onun dışında ev yemeklerinden fast-food tarzı yemeklere kadar her zevke uygun yemek yenilebilecek yerler var. Eğer OK (Oda Kahvaltı) olan bir yerde kalıyorsanız akşam yemekleri için Kaş’a inmenizi öneririm. PTT’nin yakınlarında ev yemekleri yapan Musakka var. Mercan Lokantası’nı sağınıza alacak şekilde yokuş yukarı doğru çıktığınızda Zeytin var. Bahçesi çok güzel, saatlerce oturup, manzaranın keyfine varabilirsiniz.




Şehir merkezindeki yerlerin yanı sıra benim size özellikle bir tavsiyem var, Gümüş Ali’nin yeri. (Telefonu: 0-242-844 22 69) Deniz tarafındaki lokanta, Kaş’tan Kalkan’a doğru giderken, meşhur Kaputaş plajını geçtikten sonra, Kalkan ile Kaputaş arasında. Araba ile Kaş’tan 25, Kalkan’dan ise 5 dakika uzaklıkta. Ali’nin eşi Aysun’un o güzel yemeklerinden yemek için mutlaka gitmelisiniz. Aysun, 19 yaşında, ikinci çocuğuna hamile dünyalar tatlısı biri. Çeşit çeşit gözlemeleri, üzeri yoğurtlu ve domates soslu kızartmayı, mantıyı ve höşmerimi yemeden gelmeyin. Kaymak ile yapılan tatlıyı ılık getiriyorlar, ‘yeme de yanın da yat’ deyimi sanırım onun için söyleniyor. Benim gibi daha önce hiç bu tatlıyı yememiş herkese öneririm.

Gece eğlencelerine gelince; Kaş’ın eğlence hayatı çok hareketli değil. Daha çok masanızda içki içip müzik dinleyebileceğiniz tarzda yerler var. Zaten çoğu lokanta belirli saatten sonra içki içilen mekanlara dönüşüyor. Kaş meydanı bu barlar konusunda çok seçenekli bir yer. Size bir akşam için Dejavu’yu (Mercan Lokantası’nı sağınıza alıp yokuşu çıktığınızda Zeytin’in yan tarafında) önerebilirim. Yüksekte olduğu için bir yandan içkinizi içip, bir yandan manzarayı seyrederken güzel müzikler dinleyebileceğiniz bir yer.




YEDİK, İÇTİK SIRA GELDİ GEZMEYE
PATARA
Geçtiğimiz günlerde İngiliz Sunday Times Gazetesi tarafından bir kez daha ‘Dünyanın en güzel plajları arasında’ gösterilen 22 kilometrelik Patara Plajı,dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en uzun kumsalı.

Eğer arabasız iseniz Otogar’dan Patara’ya minübüs ile gidebilirsiniz. ( Minübüs saatleri ile ilgili bilgi almak için 0-242-836 21 57) Patara Plajı, Kaş’tan 1 saat, Kalkan’dan ise 30 dakika mesafe uzakta. Patara, uçsuz bucaksız altın rengi bir kumsalı olan bir yer. Patara’ya gelmeden yol üstünde gözleme yapan yerler. İsterseniz önden oralarda bir şeyler atıştırabilirsiniz. Ya da kumsalın girişinda daha çok fast-food tarzı yemekleri olan bir cafe var. Oradan da yemek-içecek ve tuvalet gibi ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Kumsalın cafenin önüne düşen kısmında şezlong ve şemsiyeler var. Bu nedenle de bu kısım biraz kalabalık. İsterseniz denizi solunuza alıp daha ilerilere gidebilir, kumsalın daha sakin kısımlarının keyfini çıkarabilirsiniz.
Benden size küçük bir uyarı, gittiğiniz minübüsün dönüş saati ile ilgili bilgi alırsanız, dönüş için erkenden plajdan ayrılıp, minübüs beklemek zorunda kalmazsınız.

KAPUTAŞ PLAJI
Kalkan-Kaş yolunda dağların ve virajların arasında giderken bir anda beliren bir plaj Kaputaş Plajı. Kalkan’dan araba ile yaklaşık olarak 10 dakika, Kaş’tan ise 20 dakika uzaklıktaki plaja 200’e yakın basamak merdiven inerek ulaşılıyor.



Üşenmeyip o merdivenlerden inin ve masmavi denizin kıyıda turkuaza dönüştüğü, bembeyaz çakıl taşları ile kaplı, tropikal bir adayı andıran bu minik sahildeki, dalgaların ve denizin keyfini çıkarmadan sakın Kaş’tan ayrılmayın.




KÜÇÜK ÇAKIL-BÜYÜK ÇAKIL
Küçük Çakıl, yürüyerek merkezden 5-10 dakika uzaklıkta. Güneşlenmek için kayalıkların üzerine platformlar oluşturulmuş. Büyük Çakıl ise Küçük Çakıl’ı geçtikten sonra yürüyerek 20 dakika kadar uzaklakta. Ancak yokuş yukarı olduğu için yürümek yerine limanın yanından kalkan minübüsler ile gitmenizi öneririm. İki yerde de kaynak suyuları çıktığı için deniz suyu sıcaklığı oldukça soğuk.





TURLAR
Kekova-Batıkşehir-Üçağız-Kaleköy
Sabah saat 10 gibi Kaş limanından hareket eden tekneler, birbirinden güzel koylara uğrayarak, üçağız köyüne geliyor. Üçağız minik bir köy. 30 dakika gibi kısa bir sürede geziliyor. Sonra Deprem ile sular altında kalan şehir kalıntılarının olduğu Batıkşehir’in yanından geçerek Kaleköy’e geliyor. Batıkşehir’de yüzmek ve dalmak yasak. Ancak kano ile kıyıya yakın gezip, Batıkşehri daha iyi görebilme şansınız var. Kaleköy, minik şirin bir köy. Adının Kaleköy olmasının neredi, köyün üstündeki kale. Biraz çıkışı zorlu olsa da Kale’ye çıkmaya sakın üşenmeyin. Çünkü olağan üstü bir manzarası var. Kaleköy’den sonra tur, yine bir iki güzel koya uğrayıp, 5-6 gibi Kaş’a dönüyor.




Saklıkent Kanyonu-Xanthos-Kaputaş Plajı
Bu tur araç ile yapılıyor. Köyde kahvaltı ve çay keyfinden sonra Saklıkent’e gidiliyor. Saklıkent Kanyonu zorlu bir yürüş parkuru. Kanyonun içlerine girdikçe su seviyesi yükseliyor ve bu zorlu bir yürüyüş raftingi bile olabiliyor. Saklıkent Kanyonu’nun suyu Patara’ya dökülüyor. 1-2 saatlik yürüyüşten sonra su kenarındaki lokantalarda alabalık keyfi yapıp biraz dinlendikten sonra Xanthos’a doğru yola koyulunuyor. Xanthos gezisinden sonra 1 saat kadar Kaputaş Plajı’nda denize girilip, Kaş’a dönülüyor.



Bu oldukça yorucu bir tur, ama bir o kadar da keyifli. Eğer bu tura katılmayı düşünüyorsanız içinize mayonuzu, onun üstüne de şort gibi rahat bir şey giymenizi öneririm. Ayağınıza plastik deniz ayakkabısı giymeniz gerekiyor. Normal terlik ile o sularda yürümek imkansız. Eğer böyle bir lastik ayakkabınız yoksa 1-2 YTL’ye oradan da kiralayabilirsiniz. Ayakkabıların içine çorap almayı da unutmayın. Zaten suyun hızından bu ayakkabılar da bir anda ayağınızdan çıkıp kaybolabiliyor. Bizim turdaki herkes ayakkabısının tekini kaybetmişti. Tur sonrasında da yanınıza yedek mayo ve kıyafet almanız iyi olur. Çünkü geri döndüğünüzde her tarafınız kum olmuş oluyor. Kanyon içinde cep telefonu çekmiyor, boşuna taşımanıza gerek yok. Eğer yanınıza resim çekmek için fotoğraf makinesi alacaksanız, onu su geçirmeyen bir torbaya koymanızı öneririm. Çünkü suyun yükseldiği yerlerde makinaları sudan korumak oldukça zor oluyor.
Ben Atgen Turizmin turlarına katıldım. Oldukça da memnun kaldım. Size onları önerebilirim. (İrtibat için: 0-242-836 32 92, Sefer bey)

Doğanın yer yer tarihle de kucaklaştığı Kaş ve çevresi, dalış için de en çok tercih edilen noktalar arasında yer alıyor.

MEİS ADASI
Meis adası Yunanistan’ın Türkiye’ye en yakın adası. Kaş’tan Meis’e günü birlik turlar var. Ancak bunun için pasaportunuzun ve vizenizin olması gerekiyor. Onun için gitmeden önce vize işlemlerini halletmeniz gerekiyor.

YUNUSLAR İLE YÜZME
Çukurbağ Yarımadası’nın hemen girişinde denizin içindeki minik havuzda yunuslar var. Burası daha çok rehabilitasyon için kullanıyorsa da halka da açık. Belirli ücret dahilinde yunuslar ile yüzebiliyor, resim çektirebiliyorsunuz.

ALIŞVERİŞ
Bir çok turistlik bölgede satılan tişört, çanta ve takı gibi hediyeliklerin yanı sıra Kaş’ta gerçekten çok zevkli takı ve aksesuarlar bulabilirsiniz. Daha çok ham ketenlerin kullanıldığı otantik kıyafetler, değişik kesimli etek ve pantolonların yanı sıra özel dokuma kumaş dükkanlarını tavsiye ediyorum. Bu aralar plajlarda havlu yerine kullanılabilen, peştemal tarzı özel dokuma kumaşlar Kaş’ta da çok moda. Kaş’a gitmişken bunlardan birer tane edinmeniz gerek. Üstelik Kapalaçarşı’dan da daha ucuza satılıyor. Değişik renk ve desen ya da düz seçenekleri var. Fiyatları ise 7,5-10-15 YTL arasında değişiyor.
Bir diğer çok fazla gördüğüm şey ise ‘oya’lardı. Kaş halkı trendi yakalamış. Bir çok ünlü markanında koleksiyonlarında detay olarak kullandığı oyalar, aksesuardan takılara kadar bir çok şeyde kullanılmış.




KÜÇÜK BİR NOT
Kaş’ta Ziraat Bankası, Halk Bankası, İş Bankası ve Yapı Kredi Bankası var. Eğer başka bir bankayı kullanıyorsunuz, bu bankalardan para çekip çekemeyceğinizi kontrol edip, yanınıza ona göre para almanızı öneririm.

Kaynak:www.ntvmsnbc.com

Ağustos 10, 2008 Posted by | Gezi | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Veli sopayla hoca dövdü

Kayseri’de bir öğrenci velisinin, ders esnasında sınıfa girerek sopa ile dövdüğü öğretmen, 9 gün derse giremez raporu alırken, Eğitim-Sen Kayseri 2 no’lu şubesi üyesi öğretmenler ise yaşanan olaylardan dolayı psikolojilerinin bozulduğu iddiası ile psikiyatri doktoru ile görüşmek için hastaneye geldi. Eğitim-Sen Kayseri 2 No’lu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk, öğretmenlerin okullarda can güvenliğinin olmadığını belirterek, Vali, Emniyet Müdürü ve Milli Eğitim Müdürünün öğretmenlerin can güvenliğini saylamayacaklarsa istifa etmelerini istedi.

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Poliklinikleri önünde toplanan Eğitim-Sen Kayseri 2 nolu Şubesi üyeleri, son günlerde okullarda yaşanan olaylardan dolayı psikolojilerinin bozulduğundan dolayı derse giremedikleri için psikiyatri doktoruna muayene olacaklarını söyledi. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Eğitim-Sen Kayseri 2 nolu Şubesi Başkanı Ali İhsan Öztürk, dayak yiyen öğretmen arkadaşı Ömer Kuzgun’un başına gelenlerin hesabını kimin vereceğini sordu.

Okullarda öğretmenlerin can güvenliğinin olmadığını kaydeden Öztürk, “Bu yaşanan olayın hesabını soracak arkadaşa kimse çıksın, biz yetkili arıyoruz. Yaklaşık 1 yıldır biz bu konuyu dile getiriyoruz, ama herkes laylaylom, yiyip içip geziyorlar, açılıştan açılışa, kokteylden kokteyle. Ne yaparsınız siz başka. Örtbas ettiğiniz en az 40 olay var Kayseri’de. Geçenlerde Sümer’de 2 okulda, ondan önce ismini vermek istemediğimiz meslek liselerinde ve okullarda. Bu olayların üstü neden kapatılıyor, ben merak ediyorum. Emniyet ne işe yarar? ya da bizim güvenliğimizi kim sağlayacak? Bu şartlarda nasıl derslere giripte ders anlatırız. Öğretmen dayak yiyor, hizmetli arkadaş gece gelip okulu basıyorlar polise haber verecek telefon bulamıyıor. Bir telefon hizmetliden, insandan çok mu kıymetli, güvenmiyorlar” dedi.

Pisikolojilerinin yaşanan olaylardan dolayı bozulduğunu iddia eden Öztürk, “Biz bu şartlarda derslere giremeyeceğimizi ve psikolojimizin bozulduğunu iddia ediyoruz ve öylede oldu. Bugün psikiyatriye muayene olacağız. Buradan yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Sayın Kayseri Valisi, sayın Emniyet Müdürü, sayın Milli Eğitim Müdürü, yapamıyorsanız lütfen istifa edin. Biz derslere 5 dakika geç kalınca tepemize biniyorsunuz nerde kaldınız diye. Peki bu olayın sorumlusu kim Kayseri’de, Türkiye’de. Bunun sorumlusu kimse çıksın. Yazık günah. Öğretmenin yaptığı şey ney. Bu memleketin çocuklarını yetiştirmek. Hiç birşey söylememiş. Kavga eden 2 öğrenciyi ayırmış ve lütfen kavga etmeyin demiş. Veli elini kolunu sallayarak sınıfa giriyor. Bu ilk değil, son da olmayacak. Yıllardır söylüyoruz. Okullarda can güvenliğimiz yok” diye konuştu.

Öğrenci velisinden yediği dayaktan dolayı burnunu kırıldığını ve 9 gün rapor aldığını kaydeden öğretmen Ömer Kuzgun, “Bugün rapor almış durumdayım. İstirahat edeceğim. Burnumda kırık var. Bir öğretmenin derste olması gerekirken hastane koridorlarındayım. Çok utanç verici bir durum. Yetkililere sesleniyorum. Lütfen biraz daha dikkatli olalım, öğretmenler bu kadar ucuz değil. Eğitim seviyemize bakıldığında 16 yıllık seviyemiz, süremiz var. Bunlar dikkate alınırsa sevinirim. Bir öğretmen boşa yetişmiyor, kolay yetişmiyor. Beni döven veliyi mahkemeye verdim. Şikayetçi oldum” şeklinde konuştu.

Ağustos 10, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

TOKİ Konya’yı ihya etti

Acil konut ihtiyacının karşılanması, dar gelirli ailelerin konut sahibi olması için çalışma yapan TOKİ, Konya ve bazı ilçelerinde 4 bin 80 konut ile okul, ticaret merkezi ve cami inşaatları için 172 milyon YTL’lik yatırım yaptı.

TOKİ, 900’ü merkezde olmak üzere, toplam 2 bin 392 yeni konut projesi ve ihalesi üzerinde çalışmalarını ise sürdürüyor. AA muhabirinin Toplu Konut İdaresi’nden (TOKİ) aldığı bilgiye göre, 400 bin konutluk program yapan ve 2003-2006 yılları arasında ülke genelinde 3,5 milyar YTL’lik yatırım gerçekleştiren TOKİ, özellikle dar gelirli ailelere yönelik modern, ucuz ve nitelikli konut üretiyor.

Planlı kentleşme çerçevesinde çalışmalarını sürdüren TOKİ, Konya Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı çalışmada merkez Selçuklu ilçesinde 3 etap halinde 2 bin 16 konutun inşaatına başladı.

736 konut, 24 derslikli ilköğretim okulu, ticaret merkezi, kreş, cami, sağlık ocağı, spor salonu inşaatı tamamlayan TOKİ, 320 konutluk ve 960 konutluk diğer etap çalışmalarında da sona yaklaştı. Konya’da toplam 90 blok halinde yapılan konutlar ile sosyal donatılar 78 milyon YTL’ye mal olacak.

Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Yerleşkesi’nde de 26 milyon YTL yatırımla 528 konut, çarşı, şadırvan, kafetarya inşaatına 2005 Temmuz ayında başlayan TOKİ, yüzde 50’sini tamamladığı bu çalışmayı 2006 Temmuz ayında bitirecek.

Akşehir ilçesinde 192 konutun yüzde 95’ini tamamlayan ve aynı bölgeye yaptıracağı 24 derslikli ilköğretim okulunu bu yılın Eylül ayında bitirecek olan TOKİ, bu ilçeye de 10 milyon YTL’lik yatırım yaptı.

Karapınar’a 12,5 milyon YTL maliyetle 336 konut ve ticaret merkezi, Ereğli ve Halkapınar’a 18.5 milyon YTL’lik yatırımla 400 konut ile ticaret merkezi, sağlık ocağı ve mescit yaptıran TOKİ, Kadınhanı’nda 3 milyon YTL’lik 80 konut inşaatı ile Beyşehir’de de toplam yatırım bedeli 20 milyon YTL’yi bulacak 448 konut, 24 derslikli ilköğretim okulu, ticaret merkezi, kütüphane ve cami inşaatını tamamlama aşamasına getirdi. TOKİ ayrıca, Karapınar ve Ereğli’de 24 derslikli 2 ilköğretim okulunun ihalesini yaptı.

Konya merkez ve ilçelerindeki bu çalışmalar çerçevesinde toplam 172 milyon YTL’lik yatırım yapan, 4 bin 80 konuttan 3 bin 472’si ile birçok sosyal donatıyı tamamlayan TOKİ, 900’ü Konya merkezde olmak üzere, Hotamış, Doğanhisar, Yunak, Seydişehir, Çumra, Kulu, Bozkır ve Ilgın’da 2 bin 392 konut için ihale aşamasına geldi.

Bunlar tamamlandığında TOKİ, toplam 6 bin 472 konut ile ilköğretim okulları, ticaret merkezleri, sağlık ocakları, spor salonları ve cami gibi birçok sosyal donatıyı Konya ve 14 ilçesine kazandırmış olacak.

Ağustos 9, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Hırsızların gözü dönmüş

Konya’da, jandarma ekiplerinin çivi ve tel üretimi yapan bir fabrikaya yaptığı “Çivi” adı verilen operasyonda piyasa değeri yaklaşık 1.3 milyon YTL’ye yakın parçalanmış, çalıntı kamyon malzemesi ele geçirildi. Olayla ilgili 23 kişi gözaltına alındı.

Edindiği bilgiye göre, Konya İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Selçuklu İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri Konya-Ankara karayolundaki Çivi ve Tel Fabrikası’nda geceleri çalıntı kamyonların parçalandığı ihbarını aldı. Çalışmalarını fabrika çevresinde yoğunlaştıran jandarma ekipleri, yaklaşık 1 ay süren takibin ardından düzenlediği ‘Çivi Operasyonu”nda 19’u fabrika işçisi, 23 kişiyi çalınan kamyonları parçalamak isterken suçüstü yakaladı.
Fabrikada yapılan aramada piyasa değeri yaklaşık 1.3 milyon YTL’ye yakın çalıntı malzeme ele geçirildiği öğrenildi.

SİPARİŞE GÖRE HIRSIZLIK
Fabrikada, gündüz “göstermelik” çivi ve tel üretimi yapıldığını, geceleri çeşitli illerden çalınan değişik markalardaki kamyonların parçalara ayrıldığını belirten yetkililer, şöyle konuştular: “Bugüne kadar bu çetenin 15 kamyonu parçaladığını düşünüyoruz. Kamyonlar gelişigüzel çalınmıyor ve parçalanmıyor. Müşterilerden aldıkları parça siparişine göre önce kamyonlar belirleniyor, ardından hırsızlık olayları gerçekleştiriliyor. Bunun için fabrikaya dışarıdan kamyondan anlayan usta getirildiğini de tespit ettik. Parçalama işlemlerinin ardından çok ucuz fiyata parçalar satılıyor.”

KAMYON PARÇALARI ÇUKURLARA GÖMÜLMÜŞ
Olaya karışan kişilerin yakalanmamak için çalınan malzemeleri hemen pazarlamadığı, parçaların açılan derin çukurlara gömülerek saklandığı bildirildi.

Fabrikanın sahibi olduğu belirtilen Mücahit B’nin arandığı, olayla ilgili gözaltına alınan 23 kişinin sorgularının ardından adliyeye sevk edildiği kaydedildi.

Ağustos 9, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , | Yorum bırakın

Yaz tatili yapacak mısınız?

Yabancı turist sayısının geçen yıllara oranla düşmesi yerli turiste olan ilgiyi
artırırken, seyahat acenteleri yerli turistin ucuza tatil yapabilmesi için Nisan ayında erken rezervasyon uygulamasını başlatıyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Alper Maçkan, erken rezervasyon yaptıracak yerli turistlerin tatilde hayal kırıklığına uğramaması için rezervasyon yaptırdığı otelin hizmetlerinin neleri kapsadığını çok iyi öğrenmesi gerektiğini söyledi.

Maçkan, 2006 yaz sezonunda otellerin rezervasyonlardaki boşluğu doldurmak için kapılarını yerli turiste sonuna kadar açacağını belirterek, fiyatların düşmesinin hizmet kalitesini bozma riski taşıdığını ifade etti.

Yerli turistin erken rezervasyon konusunda tecrübeli olmadığını vurgulayan Maçkan, ”Eğer her şey dahilde makarna, salata, bolluğu olacaksa, hizmet kalitesi düşecekse tatilci mutlu olmaz. Rezervasyon yaptırırken otel ve alınacak hizmet çok iyi kontrol edilmeli” dedi.

Uygar Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Uygun da yerli turiste çok iyi imkanlarla tatil fırsatı sunacaklarını belirterek, erken rezervasyon işlemlerinin Nisan ayında başlayacağını bildirdi. Tüketiciyi çok ucuz görünen fiyatlara karşı uyaran Uygun, ”Yerli turist şuna dikkat etmeli ve şüpheyle yaklaşmalı… bir hafta tatile 99 Avro verirsiniz, ama istediğiniz gibi tatil yapamazsınız, yiyecek içecek ve hizmette kalite bulamazsınız. Ne vadettiği belli olmayan
otellere karşı dikkatli olunmalı” dedi.

Uygun, erken rezervasyonda, her şey dahil geceliği 120 YTL olan otellerin fiyatının 75 YTL’ye kadar düşebileceğini kaydederek, yerli turistin ortalama yüzde 20 civarında bir indirim alacağını söyledi. Yerli turiste, oturmuş oteller, bilinen seyahat acentalarını tercih etmeleri önerisinde bulunan Uygun, seyahat acentelerinin, yerli turisti tatil yapmaya yönlendirmek amacıyla cazip paketler
hazırladığını, en önemlisinin de tatil kredisi ve 10 taksite varan ödeme kolaylıkları olduğunu kaydetti.

Ağustos 8, 2008 Posted by | Gezi | , , , , , , , , | Yorum bırakın

Öğretmenler biraz bekleyecek

”Öğretmene Ucuz Konut” projesi gecikiyor. ” Ankara-Sincan Yenikent’te Ocak ayında konutlarını almayı umut eden öğretmenler, teslim için yaz aylarını bekleyecek.

A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İLKSAN) Genel Müdürlüğü için Ankara Sincan-Yenikent’te yaptırdığı 2 bin 788 konutun inşaatı, altyapı yatırımlarındaki sorunlar nedeniyle, öngörülen hızda gidemedi.

İhalesi 932, 896 ve 960 konutluk üç etap halinde yapılan ve geçen yıl Aralık sonu ile bu yıl Ocak ayında tamamlanması öngörülen konutların inşaatları, hala yüzde 66-86 seviyesinde bulunuyor. Konut inşaatlarının tamamlanamamasında, zeminden kaynaklanan problemler yanında bu yıl yaşanan olumsuz hava koşullarının da etkili olduğu belirtiliyor.

Zeminin konut inşaatlarına uygun hale getirilmesi için yaşanan zaman kaybının telafisi için müteahhit firmalara 2 ay ek süre veren TOKİ, hava şartlarındaki olumsuzluğu da dikkate alarak bu süreyi 2 ay daha uzattı.

Geçen yıl Ocak ayında arsalar firmalara teslim edilirken, Mart ayında temel atma töreni düzenlenmişti. Konutların bedellerinin yüzde 25’i peşin alınırken, taksitlerin, konutların tesliminden sonra, bu yıl Ocak ayında başlaması öngörülmüştü.

Ancak, konutların tesliminin gecikmesi üzerine, TOKİ, taksit ödemelerini Nisan ayına kadar erteledi. Konutları alanlar, Nisan ayına kadar taksit ödemeyecek. Ocak ve Şubat taksitlerini yatıranlar ise Nisan ve Mayıs taksitlerini yatırmayacak.

İLKSAN GENEL MÜDÜRÜ ÇINAR

İLKSAN Genel Müdürü Mustafa Çınar, A.A muhabirine yaptığı
açıklamada, konut inşaatlarında bir sorun olmadığını belirtirken, şunları söyledi:

”Aslında yapılan sözleşmelerde, Ocak ayında teslim edileceği yönünde bir hüküm yok. Konutların 14 ayda teslim edilmesi, taksit ödemelerinin ise bu yıl Ocak’ta başlaması öngörülüyor. Ocak’ta yer teslimi yapıldı, normal olarak zaten Mart’ta teslim edilmesi gerekir. Ancak, arazi zeminindeki sorun yüzünden, mevzuata uygun olarak müteahhit firmalara 2 ay ek süre verildi. Kış şartları nedeniylede çevre düzenlemesi yapılamadı. İnşaatlarda bir sorun yok. Tarih vermek istemiyorum ama yaz aylarına kadar konutlar teslim edilecek.” Konutların hemen hemen tamamının satıldığını vurgulayan Çınar, temmuz, Ağustos’ta bile konut alanlar var. Bu durumda bunlar 6-8 ay sonra konutlarını alacak olanlar, gecikme için eleştiriyorlar. Biraz insaf… TOKİ, hiç kimseye sağlamadığı kolaylığı öğretmenlere sağladı ve 12 ay taksit almadı. Konut alanların biraz sabırlı olması lazım. Çok avantajları var” dedi.

Sincan-Yenikent’te, İLKSAN için, iki değişik tipte, 3 ve 6 katlı 140 blokta, 78 ve 114 metrekarelik büyüklüklerde, depreme dayanıklı ve ısı izolasyonlu projelendirilen konutların bedeli, 10 yılda geri ödenecek. Başlangıç taksitleri de konut büyüklüğüne göre 221-360 YTL arasında değişiyor. Konutların toplam yatırım tutarı, 100 milyon YTL düzeyinde.

Ağustos 8, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , | Yorum bırakın