Tüm Haberler

Haberler bizde…

Ankara’da silahlar konuştu

Gaziosmanpaşa ve Bahçelievler’deki iki ayrı olayda 3 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı.

Gaziosmanpaşa Koza Sokak’taki olayda, hırsızlık, yaralama ve cinayetten sabıkaları bulunduğu bildirilen Olgun Yıldaş (19), Özbey Elaldı (27), Turay Göleli (26) ve Ş.K. arasında kavga çıktı.

Silahların kullanıldığı kavgada, Yıldaş ve Elaldı olay yerinde ölürken, ağır yaralanan Göleli kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Polis, olay yerinde 3 adet tabanca ele geçirdi. Olaydan sonra kaçtığı bildirilen Ş.K. aranıyor.

Bahçelievler 59. Sokak’taki bir galeride ise galeri sahibi Necati G. ile Kenan T. ve Kardeşi Coşkun T. arasında araba satışından kaynaklanan anlaşmazlıktan kavga çıktı. Kavgada ağır yaralandıkları bildirilen sözkonusu 3 kişi hastanede tedaviye alındı

Ağustos 15, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , | Yorum bırakın

Maya bu yıl gölete çalınacak

Akşehir Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu, Meclis Toplantı Salonunda düzenlediği basın toplantısında, 47. Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri”nin amacının, hocanın mizahını ve felsefesini dünyanın ortası Akşehir”den tüm dünyaya yaymak olduğunu söyledi.

Akşehir Gölü”ndeki sulu alanın 125 kilometrekareden 70-80 kilometrekareye kadar düştüğünü belirten Baloğlu, Nasrettin Hoca”nın 46 yıldır Akşehir Gölü”ne maya çalma geleneğini göldeki çekilme nedeniyle bozarak, ilk kez bu yıl Akşehir”e bağlı Yeniköy”deki bir gölete maya çalacağını kaydetti.

Baloğlu, şenliklerde temsili Nasreddin Hoca”nın “Akıllı Ol” ve “Yüzler Gülecek” sloganları ile ülkemizdeki tüm asık suratları 5 gün boyunca güldürmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Şenliklerde temsili Nasreddin Hoca”yı, 2004 yılındaki şenliklerde de görev alan Kadir Çöpdemir canlandıracak.

ŞENLİK PROGRAMI
Şenlik, 4 Temmuz”da geleneksel tellalın halkı şenliğe çağırması ile başlayacak. Temsili Nasreddin Hoca da türbesinden kaldırılarak şenliğe götürülecek. 5 gün boyunca sanatsal ve kültürel etkinliklerle sürecek olan şenlik kapsamında, 5 Temmuz”da Açık Hava Tiyatrosu”nda Banu ve Nur Yoldaş, 6 Temmuz”da Kutsi, 7 Temmuz”da Gülşen, 8 Temmuzda Hülya Polat ve Tarık Tüfekçi, 9 Temmuzda Rafet El Roman, 10 Temmuzda Erdal Erzincan, Erol Parlak, Ulaş Kurtuluş ve Mehmet Kayık sahne alacak.

8 ülkeden halk dansları topluluklarının katılacağı şenlikte, Akşehir Kültür Merkezi”nde Sadri Alışık Tiyatrosu”nun “Kaç Babam Kaç”, Yıldız Kenter”in “Oscar ve Pembe Meleği’ oyunlarının yanısıra sergiler, söyleşiler, imza günleri ve konferanslar da yer alacak.

Haber: Osman Başeğmez
Kaynak: Konya Postası Gazetesi

Ağustos 15, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Beyşehir adaları karada

Beyşehir Gölü’ndeki irili ufaklı 10 ada, son yıllarda gölün su seviyesinin düşmesi nedeniyle ada özelliğini yitirerek kara parçası haline geldi. Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı Yeşildağ beldesinin Belediye Başkanı Yüksel Ergun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beyşehir Gölü’nün batısındaki birçok adanın suların çekilmesi nedeniyle ada özelliğini yitirdiğini, etrafında oluşan bataklık ve sazlıkların çeşitli hastalıklara adeta davetiye çıkaran sivrisineklerin yuvası haline geldiğini söyledi.

Milli park olarak 1993 yılında koruma altına alınan göldeki birçok adanın son 15-20 yıl içinde su seviyesinin düşmesine bağlı olarak özelliklerini yitirdiğini belirten Ergun, ”Gölde yer alan değişik büyüklükteki Karapür, Domuz, Karabulak, Payamlı, Yaprak, Memişin, Kuzukırıldı ve Kedili adaları ile Karaada ve Kızılada’nın etrafındaki sular çekildi.

Bu alanlar, artık büyük ve küçükbaş hayvanların otladığı yerler oldu” dedi. Yeşildağ kıyısına yakın 10 adanın etrafının su yerine sazlık ve bataklıklarla büründüğüne dikkati çeken Ergun, şöyle konuştu: ”Ne yazık ki, gölümüzle birlikte son yıllarda cennet değerindeki adalarımız da kaybolup gidiyor. Yıllar önce mesire, kamp alanı ve plaj olarak kullanılan, tarım yapılan bu adalar, göl sularının çekilmesiyle özelliklerini yitirerek sivrisinek üreten ve çeşitli hastalıklara davetiye çıkaran yerler haline geldi. Benzer görüntüler gölün diğer kıyılarında da oluşmaya başladı. Yeşildağ çevresindeki Hacıakif Adası ve diğer adaların akıbetinin de diğerleri gibi olmaması için bir an önce gerekli önlemler alınmalı.”

‘GÖLDEN TARIMSAL AMAÇLI SU ÇEKİMİ AZALTILMALI’

Ergun, adaların özelliğini yitirmesinin, son yıllarda tarımsal amaçlı su çekilmesinin artması, gölü besleyen su kaynaklarının sayısının azalması, kuraklık, buharlaşma, göl etrafına çok sayıda gölet yapılması gibi nedenlerden kaynaklandığını bildirdi. Milli park statüsü verilerek koruma altında alınan Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüne yeterince sahip çıkılamadığını vurgulayan Ergun, şöyle devam etti:

”Gölü kurtaracağı söylenen bazı projeler var ama onların da çözüme yüzde 100 katkı sağlayacağına inanmıyorum. Gembos sularının gelmesi ile Konya Ovaları Sulama ve Mavi Tünel projelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Böylece gölden tarımsal amaçlı su çekimi azaltılabilir. Beyşehir Gölü, bir sulama barajı değil, bir değer olarak görülmelidir. Özellikle gölün Isparta kıyısındaki tarımsal alanlara, belki de Konya Ovası’na Çarşamba kanalı vasıtasıyla verilen suyun 10-15 katı su veriliyor.

Bu da özellikle yaz aylarında Beyşehir Gölü’ndeki suyu iyice azaltıyor. Gölümüzün su seviyesinin daha fazla düşmemesi için tarımsal amaçlı su kullanımını azaltmaktan başka çare yok gibi görünüyor. Tarımsal su kullanımında göl suları yerine, damla sulama yöntemleri ve alternatif su kaynaklarını hayata geçirmeliyiz.” Ergun, Yeşildağ çevresindeki adalara çocukluk yıllarında arkadaşlarıyla lastik tekerleklerle gittiklerini ve 1,5-2 metre derinliğe sahip kıyılarda oltayla iri sazanlar avladıklarını anlatarak, şimdi o günleri sadece özlemle andıklarını söyledi.

Ağustos 14, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Konya’da dehşet ölüm

Konya’nın Seydişehir İlçesi”ne yapımı devam eden gölet inşaatında çalışan 39 yaşındaki Mehmet Güneş, dinamit patlatmak için kompresör ile delik açtığı sırada, 11 metre yükseklikten kopan 1 metre çapındaki kayanın çarparak başını koparması sonucu öldü.

Taraşçı Beldesi Çardaktepe Mevkisi”nde yapımı 10 yıldır devam eden gölet inşaatında çalışan Mehmet Güneş, dinamit patlatmak için kompresörle delik açarken, kompresörün oluşturduğu sarsıntı sonucu 11 metre yükseklikteki kaya yerinden oynadı. Birlikte çalıştığı eniştesi Bilal Kurt yukarıdan kayanın düştüğünü görünce bağırarak kayınbiraderi Mehmet Güneş”i uyarmak istedi ve kendisi de kaçtı. Ancak kaçamayan Mehmet Güneş”e 500 kilogram ağırlığındaki kaya çarptı. 5 metre aşağıya sürüklenen Güneş, başının kopması sonucu olay yerine hayatını kaybetti. Güneş’in cesedi, şantiyede bulunan araçla Seydişehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

2.5 ay önce şantiyede işe başlayan Mehmet Güneş”in evli ve 4 çocuk babası olduğu bildirildi. Kaza ile ilgili soruşturmaya savcılıkça başlandı, Güneş”in, cesedi otopsinin ardından yakınları tarafından teslim alınarak, defnedilmek üzere memleketi Kahramanmaraş”a götürüldü.

Ağustos 14, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , | Yorum bırakın

Bu mola yerlerini kaçırmayın

Ankara”dan Trabzon”a gidecek tatilcilere yol boyunca, görülmeye değer tarihi yapılar, turistik tesisler ve doğal güzellikler eşlik ediyor.

Karadeniz”e yapılacak yolculuğun daha zevkli hale getirilmesi için yolda kısa molalar vermek yeterli. Güzergahta, tarihin içinde bir yolculuk yapabilir, bölgenin doğasını keşfedebilir, yöreye has yemeklerin lezzetine varabilir, kaplıcalarında yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

YOLDA HİTİT MEDENİYETİNİ TANIYIN
Çorum”da verilecek ilk molada, Hitit medeniyetini tanıyıp, tarihin içinde bir yolculuk yapma imkanı bulabilirsiniz. Küçük bir güzergah değişikliği ile ulaşılacak Boğazkale ilçesinde, Hattutaş ve Yazılıkaya”ya yapılacak ziyarette, Hitit medeniyetini ayrıntıları ile tanıyarak, kısa bir süreliğine asırlar öncesine gidebilirsiniz. Alacahöyük beldesinde ören yerini gezdikten sonra verdiğiniz molada, Hitit Barajı”nı görme ayrıcalığını da yakalayabilirsiniz. Çorum”un ünlü leblebilerinden alarak devam edeceğiniz yolculukta, dinlenmek için Bayraktepe Mesire Alanı”nı tercih edebilirsiniz.

TARİHİ VE DOĞAYI KEŞFEDİN
Çorum”dan ayrılan ve yola devam eden tatilciler, Merzifon yolunda,karayoluna 3 kilometre mesafede ‘Yedikır Kuş Cenneti’ olarak adlandırılan Yedikır Barajı ve Göleti”nde, farklı türlerdeki kuşları izleyip, doğaya yeniden aşık olabilir. Osmanlı mimarisinin değişik örneklerinin bulunduğu Merzifon”dan geçecek tatilciler, o dönemde sanata verilen önemi bu ilçede yakından gözlemleyebilir. Ardından yolculuğa kısa bir ara verip dinlenmek isteyenler için Havza”daki kaplıca tesisleri iyi bir fırsat. Milli Mücadele yıllarında Atatürk”ün, ziyaretinde ‘Havza”ya geldim şifayap oldum’ dediği ilçede, şifalı sularda kısa bir süre dinlenebilir, hatta buradaki tesislerde konaklama imkanı bulabilirsiniz.

TURNA BALIĞI ZİYAFETİ
Yola bir süre devam ettikten sonra varılacak Ladik Gölü kıyısında,Turna balığı ziyafeti kaçırılmaması gereken bir fırsat. Turna balığının yöreye özgü yapılış şekli, damağınızda farklı bir lezzet bırakacak. Samsun”da verilecek molada, dinlenmek ve aynı zamanda kenti görmek isteyenler, Batıpark”taki teleferikten yararlanarak, kenti ve Karadeniz”i yüksekten izleme şansını bulabiliyor. Teleferikte Karadeniz”in temiz havasını soluyarak yapılacak yolculuk, seyahatinizin zevkli geçmesini sağlayacak ayrıntılardan yalnızca biri. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk”ü Samsun”a ulaştıran Bandırma Vapuru”nun aslına uygun yapılmış halini merak edenler, teleferik turunun ardından müze gemiyi ziyaret edebilir.

BOZTEPE”DE KISA BİR MOLA
Yine yolculukta verilecek kısa bir molayla, Terme”ye bağlı Gölyazı beldesinde, Amazonların yaşadığı rivayet edilen Simenit Gölü çevresinde kısa bir gezinti ile yöreyi tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Perşembe ilçesine bağlı Medreseönü”nde ‘külle yıkadığı uzun saçları ve dağdan getirdiği suyla demlediği çayıyla’ ünlü Uzun Saçlı”nın Yeri”nde mola verilerek, ince belli bardakta, Karadeniz”i seyredip çaylar yudumlanabilir. Yorgunluğunu Ordu”da atmak isteyenler ise 450 metre yükseklikteki Boztepe”de kenti yüksekten izleyip, yöreye özgü yemeklerin lezzetine bakabilirler.

GİRESUN”DA ZEVKLİ BİR YOLCULUK
Giresun”da verilecek ilk molada, Piraziz ilçesindeki 19. yüzyılda yapılan ve Tirali Konağı olarak da bilinen tarihi Beyler Konağı ziyaret edebilir. Yemek molasında Giresun”u tercih edecek tatilciler, Giresun Kelesi”nde otantik bir ortamda, farklı lezzetleri keşfedebilir. Giresun”da daha fazla zaman geçirmek isteyenler ise kaledeki ziyafetin ardından kıyıdan 1 kilometre uzaktaki Giresun Adası”na gidebilir. Amazon kadınlarının yaşadığına inanılan adada, manastır, gözetleme kulesi, dev şarap fıçıları ve surlar görülmeye değer tarihi yapılar. Trabzon”a kadar devam edecek yolculukta, yoldaki plajlarda, Karadeniz”in serin sularında dinlenmeyi de tercih edebilirsiniz. Yolculuğa devam edip Trabzon”a ulaşacak tatilciler, Beşikdüzü ilçesinde tereyağını Vakfıkebir ekmeği ile tatma fırsatı bulacak. Sahili geçtikten sonra Genita mevkiine varanlar, Karadeniz”in serin rüzgarının hakim olduğu bahçelerde yolun tüm yorgunluğunu atma fırsatı buluyor.

Ağustos 9, 2008 Posted by | Gezi | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Bolu’ya ikinci Abant

Bolu Aladağ’daki Taşlıyayla’ya çevresi 25 kilometre, uzunluğu 8 kilometre olan, Abant Gölü’nün 6 katı büyüklüğünde bir gölet yapılıyor.

Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Tahsin Akduman, AA muhabirine, Bolu’ya 35 kilometre uzaklıktaki Aladağ’da Taşlıyayla Sulama Göleti hakkında bilgi verdi.

Taşlıyayla Sulama Göleti’nin Abant Gölü’nün 6 katı büyüklüğünde olacağını bildiren Akduman, ”Abant Gölü yüzey alanı 126 hektar, Taşlıyayla Sulama Göleti’nin yüzey alanı 833 hektar olacak” dedi.

Yapım çalışmaları devam eden göletin çevre güzelliği bakımından da Abant’ı aratmayacağını belirten Akduman, şunları kaydetti:

”Taşlıyayla Göleti, Bolu’nun en büyük göleti olacak. Genişliği 25 kilometre uzunluğunda olacak, gölün uzunluğu ise 8 kilometreyi bulacak. Gölette 44 milyon metreküp su birikecek. Göletin etrafına yapılacak setin yüksekliği ise 15 metre olacak. Su yüksekliğinin 10 metre olacağı gölde, suyun debisi bir metre düştüğü zaman Bolu’nun Seben ilçesinin sulama ihtiyacı tamamen karşılanmış olacak.”

Taşlıyayla göletinin yapımı için çok büyük harcamalara gerek olmadığını kaydeden Akduman, ”Göletin yapımı için bugüne kadar 200 bin YTL harcama yapıldı. Yaklaşık 1 milyon YTL daha harcama yapıldığı takdirde gölet tamamen hazırlanmış olacak” dedi.

Göletin suyla dolması için karların erimesinin yeterli olacağını anlatan Akduman, derelerin sularının da değerleneceğini söyledi.

Yapay göletin 2007’ye kadar tamamlanacağını ifade eden Akduman, ”Su günümüzün en değerli kaynağı. İlerleyen zamanlarda değeri biraz daha artacak. Bu gölet ilerleyen yıllarda Bolu’nun içme suyu ihtiyacını da karşılayabilecektir” diye konuştu.

Ağustos 9, 2008 Posted by | Gezi | , , | Yorum bırakın

Türbe tramplen oldu

Diyarbakır Eğil’de 1997’de su tutulmaya başlanan Dicle Barajı göletinin altında kalan Tekke köyündeki Hz. Elyasa türbesi, yüzmeye gelenler için ‘tramplen’ oldu. Mezar ve türbenin içindeki naaşların yukarı kısma taşındığı bildirildi.

Ağustos 8, 2008 Posted by | G.D. Anadolu | , , , , , | Yorum bırakın

Hoca’nın gölü haritadan silindi

Nasreddin Hoca’nın ‘maya çaldığı’ Akşehir Gölü, bilinçsiz sulama ve kaçak kuyular yüzünden kurudu. 350 kilometrekarelik gölde damla su kalmadı. Kuruyan toprağın altında ise doğalgaz bulundu

Nasreddin Hoca’nın “Ya tutarsa” diyerek maya çaldığı rivayet edilen, bir zamanlar ıstakozların bile yaşadığı Akşehir Gölü artık yok.

Türkiye haritalarında Konya sınırlarının içinde görünen göl, son yıllarda yaşanan kuraklık, bilinçsiz sulama ve kaçak kuyularla ‘dibe vurdu’. Bu arada üzerinde araçla gezinti yapılabilecek kuru bir alana dönüşen gölün, bambaşka bir kullanım alanına dönüştüğü ve doğalgaz yataklarına ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı.

Bir tek kuş kalmadı Akşehir Gölü’ne kıyısı olan Gölçayır Belde Belediye Başkanı Hüseyin Cavit Kılınç, şöyle diyor: “Kaçak kuyular, bilinçsiz tarımsal sulama, su kaynaklarının üzerine yapılan gölet ve barajlar, kuraklıkla birleşerek 350 kilometrekarelik gölün sonunu getirdi. Birkaç yıl öncesine kadar binlerce kuşa ev sahipliği yapan balık ve hatta ıstakozun yetiştiği gölde, şu anda tek bir kuş bile görmek mümkün değil. Göçmen kuşlar artık gölün üzerinden geçiyor, aşağı hiç inmeden başka sulak alanlara gidiyor.”

Geçmişte sadece kendi beldelerinde 40’ın üzerinde tekneyle balıkçılık yapıldığını anlatan Kılınç, 90’ların sonuna kadar balık, ıstakoz ve kamıştan önemli gelir elde edildiğini belirtti. Kılınç, bu yıl düzenlenen şenliklerde temsili Nasreddin Hoca’nın maya çalmak için bile gölü bulamadığını ifade ediyor ve şöyle diyor: “Artık haritalardaki Akşehir Gölü yok. Sakarya Nehri’nden su getirilmesi çalışmalarına da inanmıyorum.”

Ağustos 8, 2008 Posted by | Gezi | , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Ankara’nın saklı güzellikleri

İlkbaharın güneşli ve sıcacık günlerinin yaşandığı, doğanın yeniden kıpırdanmaya başladığı bu günlerde, kışın karamsarlığını üzerinden atmak isteyen Başkentliler, hafta sonu tatillerini kenti çevreleyen doğal mekanlarda geçirebilirler.


Başkentlilerin, hafta sonlarında, spor yapmak, balık tutmak ve piknik yapıp dinlenmek uğruna uzun mesafeler kat etmeden ulaşabilecekleri, doğadaki huzur ve mutluluğa tanık olacakları yerler şunlar: ”Nallıhan Hoşebe Mesire Yeri: Eski İstanbul yolu üzerinden dilebilecek bu alan, Ankara’ya 135 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Yolun tamamı asfalt olduğundan ulaşım sıkıntısı yaşanmıyor.


Mesire yeri içerisinde kır gazinosu, çocuk oyun alanı, çeşmeler ve otopark
yer alıyor. Ayrıca, yaban koyunlarına ve ürkek geyiklere ev sahipliği yapan
Nallıhan’ın sınırları içinde bulunan ve onlarca su kuşunun uğrak yeri olan Kuş Cenneti, tertemiz havası ve suyu ile ideal piknik alanları arasında yer alan Uluhan mesire alanı (ilçe merkezine 33 kilometre uzaklıkta), muhteşem manzaraya sahip Çamalan Göleti (ilçe merkezine 54 kilometre uzaklıkta ) ile ince ince çağlayan Ilıca Şelalesi (Nallıhan’a 30 kilometre uzaklıkta) şehirden uzaklaşıp kafasını dinlemek isteyenleri ağırlamayı bekliyor.


Çamlıdere Aluçdağı Mesire Yeri: İstanbul yolu üzerinden yaklaşık 1 saatte ulaşılabilecek alan, piknik tutkunları için vazgeçilmez yerler arasında yer alıyor. Burada, her yıl düzenlenen geleneksel Aluçdağı Festivali ve yağlı güreşleri yoğun ilgi çekiyor. Bala Beynam Mesire Yeri: Ankara’ya 45 kilometre mesafedeki mesire yerine Ankara-Bala karayolu üzerinden 45 dakikada ulaşılabiliyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla modern bir mesire alanı haline getirilen çam ormanında, kır gazinosu, tuvalet, çocuk oyun grubu ve otopark bulunuyor.


Sahip olduğu konum itibariyle ziyaretçilere zengin bir orman manzarası sunan bu alanda, yeşilin ve mavinin tüm güzellikleri bir arada görülebiliyor.
Beypazarı Eğriova Mesire Yeri: Ankara’ya 150, Beypazarı’na 50 kilometre uzaklıktaki bu alana ulaşım Karaşar beldesi üzerinden sağlanabiliyor. Yolunun 25 kilometrelik kısmı stabilize olan mesire yerinde kır gazinosu bulunuyor.


Sahip olduğu göl ve orman manzarası ile ziyaretçilerin nezih bir ortam yakalayabildiği mesire yeri, doğal yapısı ile izcilik faaliyetleri, doğa sporları, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık çalışmalarına imkan sağlıyor. Sorgun Mesire Yeri: Güdül ilçesinde bulunan 50 hektarlık mesire yeri, Ankara’ya 130, Güdül’e ise 18 kilometre uzaklıkta. Günübirlik geziler için oldukça uygun mesire yerinde kır gazinosu ve tuvalet bulunuyor. Sorgun Belediyesi’nce işletilen alan, sahip olduğu konum ve göl manzarası ile ziyaretçilere konaklama spor etkinlikleri ve olta balıkçılığı imkanı sunuyor.”

ANKARA’NIN OKSİJEN DEPOSU KIZILCAHAMAM

Ankara’nın ‘oksijen deposu’ olarak adlandırılan, Başkente 75 kilometre uzaklıktaki Kızılcahamam, günübirlik geziler için birbirinden güzel doğal mekanları bünyesinde barındırıyor. Yabani gül, çilek ve fındık, ahlat, ardıç, meşe, karaçam ve çeşitli kır çiçeklerinin doğal yaşam alanı olan Soğuksu Milli Parkı ile çok sayıda yaban hayvanına ev sahipliği yapan Çamkoru ve Akyarma mesire alanları Kızılcahamam sınırları içinde yer alıyor. İlçedeki
milli park ile mesire yerlerinde, piknikçilerin su ve tuvalet gibi temel gereksinimleri karşılanıyor.


Kızılcahamam’ın Akyarma mevkiinde yer alan 40 hektarlık Akyarma
mesire yerine, Ankara’dan 100, Kızılcahamam’dan 30 kilometre; Çamkoru
mesire yerine ise Ankara’dan 110, Kızılcahamam’dan 40 kilometre yol
alarak ulaşılabiliyor. Doğanın tüm güzelliklerini barındıran iki mesire alanı da uzun yürüyüşler ve diğer spor aktiviteleri için ideal yerler arasında geliyor.



DOĞA GÜZELLİĞİ İLE EŞSİZ KARAGÖL

Çubuk ile Kızılcahamam arasında, Kavak Dağı ile Yıldırım Dağı eteğinde küçük fakat çok derin, krater bir göl olan Karagöl, mükemmel bir doğal güzelliğe sahip. Çubuk’a yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta olan Karagöl’ün her iki tarafı yamaçlarla çevrili olup, etrafı çam ve dağ kavağı ile kaplıdır. Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp kafasını dinlemek isteyenler için sık sık gidilmesi gereken doğal terapi mekanları arasında geliyor Karagöl…


AA


Fotoğraf: http://www.nallihantutkusu.com

Ağustos 7, 2008 Posted by | Gezi | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Şanlıurfa’da tekne faciası

Şanlıurfa’da, Atatürk Baraj Göletinde gezinti yapan bir teknenin alabora olması sonucu, ilk belirlemelere göre 1 çocuk kayboldu, gölete düşen ve çevredekiler tarafından kurtarılan 15 kişi hastaneye kaldırıldı.

Alınan bilgiye göre, Bozova ilçe sınırlarındaki Atatürk Baraj Göletinde gezinti yapan bir tekne, henüz belirlenemeyen nedenle alabora oldu. Olayda, ilk belirlemelere göre, teknede bulunan 1 çocuk kayboldu, gölete düşen ve çevredekilerin yardımıyla sudan çıkartılan 15 kişi ise Bozova merkez sağlık ocağına kaldırıldı.

Kayıp çocuğu arama çalışmalarının sürdürüldüğü bildirildi.

Ağustos 4, 2008 Posted by | G.D. Anadolu | , , , , , , , , | Yorum bırakın