Tüm Haberler

Haberler bizde…

Kart borcu intihar ettirdi

Niğde’de kredi kartı borcu nedeniyle kesinleşmiş hapis cezası bulunan kanser hastası kadın, çamaşır suyu içerek intihar etti.

Edinilen bilgiye göre, Şirinevler Mahallesi Aşağı Yağdan Sokak’ta, yüklü miktarda kredi kartı borcu bulunduğu iddia edilen Güler G. (48), girdiği bunalım sonucu çamaşır suyu içerek intihar etmek istedi. Niğde Devlet Hastanesindeki ilk müdahalesinin ardından Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesine sevk edilen Güler G, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kanser hastası olduğu ve buna bağlı olarak bir süredir psikolojik sorunlar yaşadığı öğrenilen Güler G. hakkında yüklü miktardaki kredi kartı borçları nedeniyle icra takibi başlatıldığı ve mal bildiriminde bulunmadığı için 10 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu belirtildi.

Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdi.

Ağustos 15, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , | Yorum bırakın

Kanser belde boşalttı

Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı, ”kanserli belde” olarak bilinen Tuzköy beldesinin tamamen boşaltılması için 188 konuta daha ihtiyaç duyulduğu bildirildi.

Tuzköy Belediye Başkanı Ümit Balak, yaptığı açıklamada, evlerin yapımında karın zarı ve akciğer kanserine neden maddelerin kullanılması nedeniyle ”kanserli belde” olarak bilinen beldelerinin taşınması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Beldenin yaklaşık 1 kilometre yakınında ”Evrenin Etekleri” isimli alanda oluşturulan afet bölgesi alanında yapımı tamamlanan 213 konut ve 13 işyerinin sahiplerine teslim edildiğini hatırlatan Balak, yeni alanda altyapı çalışmalarının da en kısa sürede tamamlanması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Kanalizasyon ve içme suyu şebekeleri ihalesinin geçen günlerde İller Bankası tarafından yapıldığını belirten Balak, beldede 5 milyon YTL civarında yatırım yapıldığını söyledi. Ancak afet bölgesinde yaptırılan konut ve işyerlerinin yeterli olmadığını ifade eden Balak, şunları kaydetti:

”Kanserli bölgenin tamamen boşaltılabilmesi için afet konutlarının inşa edildiği alana 188 yeni konutun daha inşa edilmesi gerekiyor. Bu konuda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nden yeni bir araştırma yapılması için talepte bulunduk. Bu konuda Sağlık Bakanlığı Kanser Araştırma Daire Başkanlığı ile görüşme yaptık. Milletvekillerimizin de desteğiyle önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili olumlu bir kararın çıkmasını bekliyoruz.”

AA

Ağustos 12, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , | Yorum bırakın

Ankara kanser ediyor

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün (MTA) hazırladığı raporda, bölgelerinde asbestli toprak bulunduğunun belirlenmesi üzerine belediye başkanları raporla ilgili bilgilerinin olmadığını söylediler.

Oyaca beldesinin Belediye Başkanı Duran Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, raporun kendilerini ulaşmadığını ve içeriğinden de haberdar olmadıklarını belirtti.

Asbestli toprağın kansere neden olduğu yönündeki iddialarla ilgili olarak, ”Son zamanlarda beldemizde meydana gelen ölüm olaylarında kanser dikkati çekiyor. Yetkililerin bu rapor doğrultusunda araştırma yapmasını istiyoruz” dedi.

”KANSERDEN ÖLÜMLERİN ÇOĞU SİGARADAN”

Bala ilçesine bağlı Karaali Beldesi Belediye Başkanı Sadi Orhan da yaptığı açıklamada, MTA’nın yürüttüğü çalışmadan haberi olmadığını ve raporun kendilerine gönderilmediğini kaydetti. Rapordaki ”asbestli toprak” iddiasını gerçekçi bulmadığını dile getiren Orhan, ”MTA’nın raporuna inanmıyorum, beldemizde kanserden ölenler var ancak, çoğunlukla sigara nedeniyle akciğer kanserinden. MTA yetkilileri bizi hiç bir konuda uyarmadı” diye konuştu.

Belediye Başkanı Orhan, bazı çimento fabrikalarının bölgede bulunan ocaklardan kireç taşı çıkardığını da sözlerine ekleyerek, ”Asbest olsa çimento fabrikaları asla kullanmaz” dedi. Beynam köyü muhtarı Musa Kazım Kuyrukçu ise ”Beynam Milli Parkı”sınırlarındaki köydeki bir çok kişinin geçimini, hafta sonları tatil için köye gelenlere yaptıkları meyve ve sebze satışları ile sağladığını hatırlatarak, raporun, tatil için Beynam’ı tercih edenler
üzerinde olumsuz etki yaratacağı endişesini aktardı.

Asbestin ne derece insan sağlığına etkisi olduğunu bilmedikleri kaydeden Kuyrukçu, ”Yetkililer bizleri bilgilendirsin” şeklinde konuştu. MTA Genel Müdürlüğü Jeoloji Araştırmaları Dairesinin hazırladığı raporda, Ankara’nın Haymana ve Bala ilçelerine bağlı bazı bölgelerde asbest tespit edildiği bildirilmiş ve bu yerleşim bölgelerindeki vatandaşlar uyarılmıştı.

Ağustos 11, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , | Yorum bırakın

İşte Dünya’nın en kirli şehirleri

Blacksmith Enstitüsü’nün hazırladığı listede, bir dönem kimyasal silahların üretildiği Rusya’daki Dzerzhinsk ve Zambiya’da bakır madeni bölgesi olan Kabve kasabası gibi yerler bulunuyor.



Enstitü dünyada çevre kirliliğinin 1 milyar kadar kişiyi hasta ettiğini bildirdi. Enstitünün başkanı Richard Fuller, çevre sorunlarının, gelişmekte olan ülkelerde ölümlerin yüzde 20’sine yol açtığına dikkati çekerek, söz konusu yerlerdeki zehirlerin, buralarda yaşayanları kanser, akciğer rahatsızlıkları ve zihinsel engelli çocukların dünyaya gelmesi gibi problemlerle karşı karşıya bıraktığını söyledi.

Rusya’da, Soğuk Savaş döneminde Sarin ve hardal gazı gibi kimyasal silahların üretildiği merkez olan Dzerzhinsk kentinde ortalama yaşam süresinin erkeklerde 42, kadınlarda 47 yıl olduğu, Kabve’de de bir çocuğun kanındaki kurşun oranının ABD’de normal kabul edilenden 5 ila 10 kat fazla olduğu belirtildi.

Enstitü, listenin hazırlık aşamasında 300 bölgenin incelendiğini, gelişmekte olan ülkelerde sağlıkla ilgili kayıtlara ulaşılamadığı için en kirli 10 yerin sıralamaya sokulmadığını açıkladı.

Listede yer alan yerler şöyle:
Çerbonil-Ukrayna
Dzerzhinsk-Rusya
Haina-Dominik Cumhuriyeti
Kabve-Zambiya
La Oroya-Peru
Linfen-Çin
Mailuu Suu-Kırgızistan
Norilsk-Rusya
Ranipet-Hindistan
Rudnaya Pristan-Rusya

Kaynak:www.ntvmsnbc.com

Ağustos 9, 2008 Posted by | Gezi | , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

G.Osmanpaşa’da proje başladı

Nesiller Geleceğimizdir. Sağlıklı Nesiller İçin Önce Üreme Sağlığı”

GAZİ OSMAN PAŞA İLÇESİ ÜREME SAĞLIĞI PROJESİ BAŞLADI .
Gaziosmanpaşa İlçesi Üreme Sağlığı Projesi kapsamında 240 bin kişiye ulaşılması hedeflenmektedir.

Avrupa Birliği tarafından finanse edilmekte olan T.C Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında yürütülen proje süresince “Güvenli Annelik”, “Aile Planlaması”, “Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar”, “Meme ve Servikal Kanserlerde erken tanı ve tedavi ” konulu kitle eğitimleri ve bilgilendirme kampanyaları gerçekleştirilecektir.

GOP Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol, bu projenin ilçelerinde yürütülmesinin son derece önemli olduğunu belirterek,”Üreme sağlığı cinselliği kapsayan bir bütün olarak ele alınmalıdır” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Komisyonu arasında 2001 yılının Aralık ayında , Üreme Sağlığı (ÜS) Programı çerçevesinde dört yıl boyunca mali ve teknik destek sağlanmasına araç olacak Finansman Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Türkiye’nin alan bakımından en büyük ve nüfus açısından en kalabalık belediyesi olan Gaziosmanpaşa’da GOP Belediyesi destekleriyle, Proje Başvuru Sahibi ve Lider Kuruluş Uluslar arası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı, Anadolu Bil Meslek Yüksek Okulu ve GOP Kadınlar Kültür ve Yardımlaşma Vakfı işbirliği çerçevesinde ilçe genelinde yürütülecek olan “Üreme Sağlığı Projesi” Tanıtım Toplantısı 21.04.2006 düzenlendi. GOP Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Gaziosmanpaşa Belediye başkanı Dr. Erhan Erol, üreme sağlığının hem kadınları hem de erkekleri kapsayan bir kavram olduğunu vurgulayarak, kadınlar açısından ise yaşamlarını doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu söyledi. GOP İlçesinde böylesine anlamlı bir projenin yürütülmesinden dolayı önemli bir avantaj elde edildiğine değinen Dr. Erhan Erol, üreme sağlığının cinselliği de kapsayan bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Dr. Erhan Erol,sözlerini şöyle sürdürdü,

” Böylesine anlamlı bir işleve sahip bu proje sayesinde üreme sağlığı konusunda bilinç düzeyinin yükseleceğine inancım tam. Birçok insanın çeşitli nedenlerle üreme sağlığına erişemedikleri bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Nedenleri arasında başta bilgi yetersizliği olmak üzere uygun olmayan ya da niteliksiz üreme sağlığı hizmetleri gösterilebilinir. Üreme sağlığına ulaşmada ve üreme sağlığı haklarını kullanmada hayli sorunu bulunan gençlerimizin bu eğitim seminerlerinden iyi yararlanmaları son derece önemlidir’

Proje çalışmalarının tamamlanacağı 12 aylık süre içerisinde, İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi’nde Üreme Sağlığı konusunda bilinçli bir toplum yaratmak, iyi uygulamaları yaygınlaştırmak ve ilgili sağlık hizmetlerine erişimi artırmak hedeflenmektedir. Projenin öncelikli hedef grubu, Gaziosmanpaşa İlçesinde özellikle yeterince sağlık hizmetlerinin erişemediği gecekondu yerleşim birimlerinde yaşayan 15-49 yaş arası kadın ve erkeklerdir. Projenin temel faaliyetleri eğitimleri, danışmalık hizmetlerini, ve sosyal pazarlama kampanyalarının düzenlenmesidir.

Söz konusu projenin toplam bütçesi 444.023 Euro dur. Proje Bütçesinin 388.520 Euro su Avrupa Birliği tarafından finanse edilecektir.

Ağustos 8, 2008 Posted by | G.Osmanpaşa | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Sudan para kazanıyorlar

Çukurova Üniversitesi’nce (ÇÜ), Avrupa Üniversiteler Birliği’ne (EUA) uyum sağlama çalışmaları kapsamında başlatılan ”Yaşam Boyu Öğrenme Programı”nda yer alan ”Spirulina Yosunu Üretimi Kursu”, yeni istihdam kapısı oluşturdu.

ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kursların ilkinin geçen yıl, İŞKUR ”Aktif İşgücü Programı Projesi” ve Çukurova Üniversitesi-ÜSAM-TÜBİTAK işbirliği ile düzenlendiğini, elde edilen başarının, bu yıl kursa ilgiyi artırdığını bildirdi.
Bu yılkı kursu, EUA’nın ”Yaşam Boyu Öğrenme Programı” kapsamında
düzenleyeceklerini belirten Prof. Dr. Işık, amaçlarının bölgesel faaliyetlere yeni bir ürün çeşitliliği kazandırmak olduğunu söyledi. Spirulina yosununun Akdeniz iklimine çok elverişli bir bitki olduğunu belirten Prof. Dr. Işık, şöyle konuştu:

”Çukurova’da, üreticiler bugüne kadar karasal ürünlere yöneldiler. Ama bu farklı bir ürün, suda yetişiyor ve Akdeniz iklimine çok uygun. Mavi-yeşil renkli, iplik şeklinde bir yosun olan Spirulina, 20-30 santimetre derinliğinde beton veya polietilen havuzlarda, besleyici elementlerin suya karıştırılmasıyla 30-37 derece sıcaklıkta üretilebiliyor.”

YENİ İSTİHDAM KAPISI
Kurslarda katılımcılara yosun hakkında tüm detayların öğretildiğini ve kendileri tesislerini kurarak üretime geçtiklerini ifade eden Prof. Dr. Işık, şunları kaydetti:

”Geçen yılki kurstan mezun olan 50 kişinin çoğu iş sahibi oldu. Öyle ki irtibat halinde olduğumuz kursiyerlerimizin üretimleri ithalatla rekabet edebilecek konuma ulaştığı bilgisini edindik. Bu sektör, yeni bir istihdam kapısını açtı. Firma yetkilileri, kursiyerlerimizle bağlantı kurarak ihtiyaçlarını giderme yoluna gidiyorlar.”

Prof. Dr. Işık, katılımcının 350 YTL ödediğini, yeni dönem kurslarının 19 Haziran tarihinde başlayacağını ve 3 hafta süreceğini ifade ederek, ”Bu yılki kursumuza Antalya başta olmak üzere birçok ilden katılım var. Bu durum oldukça sevindirici” diye konuştu.

ZENGİN BESİN DEĞERİ
Spirulinanın yüzde 60-70 oranında protein içermesi nedeniyle gıda sektöründe değerlendirildiğini belirten Prof. Dr. Işık, ayrıca demir, B, C ve E vitaminleri açısından da zengin değerlerde bulunduğunu belirtti.
Spirulinanın, bağışıklık sistemini uyararak, özellikle kansere karşı korunmada etkili olduğunun altını çizen Prof. Dr. Işık, ıspanaktan yüzde 5 bin daha fazla demir içerdiğini, gıda ve kozmetik sektöründe ise doğal boya maddesi olarak değerlendirildiğini kaydetti.

Ağustos 6, 2008 Posted by | G.D. Anadolu | , , , , , , , | Yorum bırakın

Hilal ailesi kanserden ölüyor

Kahramanmaraş’ta, 3 kardeşi ve amcasının oğlu kansere yenik düşen 60 yaşındaki Hanifi Hilal’in, oğlu ve eşi de 40 gün arayla kanserden öldü. Yaşlı adam, yakınlarının ölümüne 20 yıldır filtresiz çalışan termik santralin yol açtığı çevre kirliliğinin neden olduğunu iddia etti.
Elbistan İlçesi’nde yaşayan Hanifi Hilal’in, önce kardeşleri Mehmet Kaz (48), Cevriye Turan (48), ağabeyi Yusuf Kaz (65) ve amcasının oğlu Cafer Kaz (72) kansere yenik düştü. Hilal, bunların acısını yaşarken, 45 gün önce Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nde görev yapan polis memuru oğlu Cengiz Hilal’in (32) bağırsak kanserinden dolayı hayatını kaybettiği haberini aldı. Oğlunu toprağa veren Hanifi Hilal, 40 gün sonra eşi Faika Hilal’in (58) ölümüyle bir kez daha yıkıldı. Eşi de kansere yenik düşen Hanifi Hilal, ailesindeki kansere bağlı ölümlerin nedeni olarak 20 yıldır filtresiz çalışan Afşin-Elbistan Termik Santrali’ni gösterdi.
Yıllarca santralin hemen yakınındaki Afşin’e bağlı Çoğulhan Beldesi’nde yaşadıklarını ve daha sonra Elbistan’a yerleştiklerini belirten Hilal, hastalığın peşlerini bırakmadığını ifade etti. “Kanser ailesi” olarak tanınır hale geldiklerini dile getiren Hilal, “Yaklaşık 45 gün önce Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nde görev yapan polis memuru oğlum bağırsak kanseri olarak hayatını kaybetti. Bunun acısını yüreklerimizde yaşarken, 40 gün sonra da eşim Faika yine kanser hastalığına yenik düştü. Zamanında Çoğulhan’da soluduğumuz havanın bedelini can olarak ödüyoruz. Yüreğim yanıyor” dedi.
Kansere bağlı ölümlere neden olarak termik santralin yol açtığı çevre kirliliğini gösteren Hanifi Hilal, doktora gitmekten bile korkar hale geldiklerini ifade ederek, “Birileri bu felakete ‘dur’ desin” diye konuştu.

Ağustos 6, 2008 Posted by | G.D. Anadolu | , , , , , | Yorum bırakın

Kaymakamdan insanlık dersi

Birecik ilçesinde yaşayan Hanefi Kurt(42) eşinin göğüs kanseri hastalığından ölmesinden sonra 9 çocukla ortada kaldı. Birecik Kaymakamlığına yardım talebi için gelen 42 yaşındaki Hanefi Kurt’un yaşadığı aile dramına tanık olan Kaymakam Tuncay Sonel, insanlık dramının yaşandığı eve konuk oldu. Gördükleri karşısında çok duygulanan Kaymakam Sonel aileye yardım elini uzattı.

13 yaşında 9 kardeşine annelik yapıyor
Minicik bedeniyle tüm ailenin yükünü sırtında taşıyan 13 yaşındaki Perihan Kurt, ‘Gece olunca çok soğuk oluyor. Kardeşlerimin üşümemeleri için battaniye ile örtüyorum ama bu sefer ben açıkta kalıyorum. Çok üşüdükleri için ağlıyorlar. Sabah olduğunda hepsinin hastalandığını görüyorum. Evimizin pencerelerinde naylon olduğundan soğuktan donuyoruz. Zaten hiç yıkanamıyoruz. Onlara verecek bir ekmeğimizde yok. Bu sene pamuk tarlasında çalıştım, tüm kazandığımız para bitti. Hava karardığında bize çok yakın olan tesisler var, onların çöplüklerinden ekmek toplayıp yemek zorunda kalıyoruz. Annemi çok özlüyorum, bu nedenle çok sevdiğim okuluma da gidemiyorum. Annem aklıma geldiğinde çok üzülüyorum. Önceki hayatımızı düşünüyorum, ben öğretmen olmak istiyordum. Ama annemin ölümü bizi perişan etti’ dedi.

Devletin imkanları seferber edilecek
Gördüğü insanlık dramı karşısında çok duygulanan Birecik Kaymakamı Tuncay Sonel de, mağdur durumdaki aileye tüm imkanlar seferber edilerek yardım yapılacağını söyledi.

Kaymakam Sonel, ‘Tüm vatandaşlarımızın devlet olarak her zaman yanlarındayız. Okula gidecek olan çocuklarımızın ve ailenin diğer ihtiyaçlarını en seri şekilde karşılayarak onların yaralarını sarmaya çalışacağız. Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir devlettir. Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımız özellikle mağdur durumdaki tüm insanlarımız bizlere emanettir. Onlara devletimizin şefkatli yüzünü her zaman göstermeye devam edeceğiz ‘ dedi.

Ağustos 6, 2008 Posted by | G.D. Anadolu | , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Testis kanserine dikkat

Testis kanserleri 15-35 yaş erkeklerde ensık görülen kanser tiplerindendir.Ancak aylık kendi kendine muayene ve semptomların değerlendirilmesi ile hastalık erken dönemde yakalanabilir ve tedavisi kolay bir aşamada müdahale edilebilir.

Testis kanserlerinde görülen semptomlar:

Testislerde küçük ağrılı kitle

Scrotumda ağırlık hissi

Alt karın bölgesinde veya kasıkta ağrı

Testislerde elle herhangibir değişiklik hissedilmesi

Scrotumda ani kan veya sıvı toplanması

Erken teşhiste en önemli kısım aylık kendi kendine muayenedir.Muayene için en iyi zaman sıcak bir banyo veya duştan sonra scrotumun sıcakla gevşediği andır.

Muayenede izlenecek adımlar:

Aynanın karşısında ayakta durun.Scrotum derisinde herhangibir değişiklik veya şişlik olup olmadığına bakın

Herbir testisinizi heriki elinizle muayene edin.Orta parmaklarınız testisin altında, başparmağınız üstünde olmak üzere parmaklarınız arasında testisi nazikçe çevirin.Bir testisiniz diğerinden daha büyükse bu sizi şaşırtmasın.Bu normaldir.

Spermi taşıyan ve biriktiren yumuşak ve tubuler bir yapı olan epididymisi bulun.Kanserli kiteler genellikle testisin bu bölgesinde yerleşir.Ancak testisin ön yüzündede görüldüğü olur.

Eğer bu muayene sonucunda bir kitle ile karşılaşırsanız hemen doktorunuza görünün.Bu kitle kanseröz olsun olmasın hemen tedavi edilmezse yayılabilir.Unutmayın testis kanseri özellikle erken teşhis ve tedavi ile yüksek gerileme şansına sahiptir.Hemen tüm hastalarda testis kanseri yalnız tek testiste oluşur.Bu vakalarda erkek sexual ve üretken fonksiyonlarını diğer testisi ile sürdürebilir.

Ağustos 3, 2008 Posted by | Erkek Sağlığı | , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Mangal eti prostat ediyor

Araştırmacılar, mangalda olduğu gibi yüksek ateşte ızgara yapılan etlerde oluşan bir bileşimin, farelerde prostat kanserinin ilerlemesine yardımcı olduğunu öne sürdüler.

Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’nden doktor Angelo De Marzo ve meslektaşları, yaptıkları açıklamada, ”PhIP” adlı bu bileşimin, etin çok yüksek ateşte kızartılması sırasında oluştuğunu bildirdiler.

Bu bileşimin, farelerdeki prostat kanserini hem başlattığı, hem de ilerlettiğinin üzerinde durulduğunu belirten De Marzo, farelerde pişmiş etin hazmedilmesiyle kanser arasında olası bir etkileşime rastladıklarını ifade etti.

De Marzo, etin pişirilmesi sırasında değişik miktarlarda ”PhIP” oluştuğu için insanlarda bu bileşimin ne kadarının hazmedildiğini söylemenin çok zor olduğunu belirtti.

De Marzo ve ekibinin 8 hafta süren araştırmalarında, farelere ”PhIP” karıştırılmış gıda verildi. Daha sonra farelerin prostatları, bağırsakları ve dalakları incelendi. Ekip, bu incelemenin sonunda, 4 haftadan sonra farelerin tüm organlarında genetik mutasyon olduğunu tespit ettiler.

Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği’ne sunulan bu araştırmanın, et tüketimiyle yüksek prostat kanseri riski arasındaki bağlantının açıklanmasına yardımcı olabileceği belirtildi.

Bu araştırmanın ayrıca, kızartılırken kömürleşen etin kansere neden olabileceğine ilişkin diğer araştırmaları desteklediği kaydedildi.

Ağustos 3, 2008 Posted by | Erkek Sağlığı | , , , , , , | Yorum bırakın