Tüm Haberler

Haberler bizde…

Ankara seller altında

Borulardan çıkan sular nedeniyle yollarda sel oluşurken, çok sayıda mobilya dükkanını da su bastı.

Alınan bilgiye göre, Siteler Sarıçam Sokak içerisinde belediye ekiplerinin yol çalışması yaptığı sırada, bölgeye şebeke suyu taşıyan borular patladı. Borulardan çıkan sular, Sarıçam Sokak ile çevre sokaklara taştı. Çıkan sular nedeniyle yollarda sel oluşurken birçok mobilya dükkanında su baskınları meydana geldi.

Akşam saatlerinde dükkanlarını su bastığını öğrenen Siteler esnafı, dükkanlarına gelerek eşyalarını koruma altına almaya çalıştı. Birçok dükkanın içi tamamen suyla dolarken, itfaiye ekipleri de bölgede su tahliye işlemlerine başladı. Su baskını nedeniyle birçok dükkanda maddi hasar meydana geldi.

Öte yandan, İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, su baskının yaşandığı bölgede incelemelerde bulundu. Olay yerinde görüntü alan basın mensupları da zor anlar yaşadı.

Ağustos 16, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , | Yorum bırakın

İşsizin yeni ekmek kapısı!

Türkiye, son 2 yılda yurtdışına 100 bin 553 işçi gönderdi. Yeniden inşa edilen Afganistan
ve Irak, bu dönemde Türkiye’deki işsizler için ”ekmek kapısı” haline geldi.

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verilerine göre, 2004 yılında 40 bin 198, geçen yıl ise 60 bin 355 kişi çalışmak üzere kurum kanalıyla yurtdışına gönderildi. Bunların 280’ini kadın işçiler oluşturdu. Geçmişte başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine giden Türk işgücü, son dönemde Türk müteahhitlerinin büyük projelere imza attığı Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile savaş sonrası yeniden yapılandırılan Afganistan ve Irak’a yöneldi.

2004 yılında 13 bin 271 Türk işçisinin gönderildiği Rusya, 2005’de de 19 bin 540 yeni Türk işçisine kapılarını açtı. 1994’de Türkiye’den bin 146 işçi alan Suudi Arabistan, geçen yıl bu sayıyı 6 bin 452’ye yükseltti.

2004’de 3 bin 511 Türk işçi gönderilen Afganistan’a ise geçen yıl 6 bin 48 kişi gitti. Irak’a gönderilen Türk işçilerinin sayısı da 2004 yılında 4 bin 900, 2005 yılında da 8 bin 237 olarak belirlendi. Kazakistan da yine daha çok Türk müteahhitlerinin gerçekleştirdiği projeler ile 2004 yılında 4 bin 403, 2005 yılında ise 5 bin 775 işçi aldı.

MALDİVLER’DE BİLE TÜRK İŞÇİSİ VAR

Halen Türk işçilerinin en yoğun olarak bulunduğu Almanya ise 2004’de 2 bin 197 işçi alırken, 2005’de bu sayıyı bin 74’e düşürdü. Söz konusu dönemde yine İŞKUR aracılığı ile Güney Afriya’ya 1, Avustralya’ya 5, Nepal’a 85, Maldivler’e 49, Yeni Zelanda’ya 1,
Moğalistan’a da 9 işçi gönderildi.
Edinilen bilgiye göre, vasıflı Türk işçilerine yurtdışında, konaklama ve yeme-içme giderleri şirketlerce karşılanmak kaydıyla 400, vasıfsız işçilere ise 300 doların altında ücret ödenemiyor.
Yurtdışında projelerini gerçekleştiren firmalar, yurtdışına çalışmak üzere götürdüğü vasıflı işçilere 600, yönetici konumdaki mühendislere de 2 bin dolar düzeyinde aylık ücret ödüyor.
İş Kurumu verilerine göre, son 2 yılda yurtdışına gönderilen Türk işçilerinin çalıştıkları ülkelere göre dağılımları şöyle:

Ülkeler         2004      2005
————– ——— ———-
ABD 74 90
Almanya 2.197 1.074
Avusturya 22 23
Avustralya 3 2
Danimarka 1 1
Finlandiya 0 7
Fransa 530 593
Hollanda 1 0
İngiltere 2 2
İsveç 29 10
Kanada 1 2
KKTC 1 49
Kuveyt 230 151
Libya 668 986
S.Arabistan 1.146 6.452
Rusya 13.271 19.540
Norveç 0 1
Romanya 230 113
Polonya 18 7
Pakistan 3 10
Azerbaycan 745 629
Bulgaristan 88 44
Kırgızistan 260 129
Türkmenistan 2.031 964
Özbekistan 455 349
Kazakistan 4.403 5.775
Gürcistan 276 104
Yemen 23 9
İsrail 130 417
Mısır 0 118
Y.Zelanda 0 1
Arnavutluk 70 11
Ürdün 752 2.241
B.Arap Emirlikleri 628 1.843
Sudan 18 107
Umman 4 0
Ukrayna 761 1.017
Lübnan 11 0
Makedonya 108 104
Güney Afrika 1 0
İran 24 23
İrlanda 1 0
Afganistan 3.511 6.048
Cezayir 699 724
Hırvatistan 373 0
Irak 4.900 8.237
Katar 454 1.604
Fas 279 330
Tacikistan 305 78
Tataristan 231 156
Oman 195 37
Maldivler 0 49
Nepal 0 85
Moğolistan 0 9
Diğer ülkeler 35 0
———————————–
Toplam 40.198 60.355

Ağustos 15, 2008 Posted by | İşçi | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Şahin avcılarına suçüstü

Devriye gezen jandarma ekipleri, Pınarbaşı ilçesine bağlı Methiye köyü yakınlarında kayalık bir alanda canlı güvercinleri yem olarak kullanarak şahin avlamak isteyen Selahattin Yumuşak (34) ile Mehmet İri’yi (54) suçüstü yakaladı.

Jandarma ekipleri, bölgede yaptıkları aramada 6 ayrı şahin tuzağı ile 10 canlı güvercin buldu. ”Mühre” adı verilen canlı güvercinlerle yakalanan şahinler, eğitildikten sonra Ortadoğu ülkelerinde 20 bin ile 200 bin dolar arasında değişen fiyatlarla alıcı buluyor.

Ağustos 15, 2008 Posted by | İçanadolu | , , | Yorum bırakın

Ankara’ya dev eğlence parkı

Hollywood’un büyük film şirketlerinden ve dünyanın sayılı eğlence parkı sahiplerinden olan Paramount Pictures, yeni yatırım için Ankara’yı tercih etti. Şirket, Ankara’da, dev bir eğlence parkı kurmak için Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) yatırım teklifi getirdi.

Paramount Pictures’ın yaklaşık bir yıl önce getirdiği, Disneyland benzeri ”tema parkı” kurma önerisi konusundaki görüşmeler son aşamaya geldi. TOKİ’nin 20 bin konutluk proje geliştirdiği Eskişehir Yolundaki Aşağı Yurtçu-Ballıkuyumcu mevkiinde 3 milyon metrekarelik alanda kurulması öngörülen tema parkının yatırım tutarının yaklaşık 1 milyar dolar olduğu belirtiliyor.

TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar, A.A muhabirine bilgi verirken, şirketin Türkiye’de kurmak istediği tema parkı konusunda Ankara’yı kendisinin tercih ettiğini, Ortadoğu ve Batı Avrupa’ya dönük büyük bir merkez yapmak istediğini bildirdiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu işin tamamlanması konusunda TOKİ’ye ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne özel talimat verdiğini anlatan Bayraktar, inşaatın 2007 yılında başlamasının öngörüldüğünü belirtti. Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre, Aşağı Yurtçu-Ballıkuyumcu’da TOKİ’nin yaklaşık 20 milyon metrekarelik arazisinin 3 milyon metrekarelik bölümünde kurulacak tema parkında Türkiye’ye özgü tasarımların da yer alması konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile görüşmeler yapılıyor.

İNŞAATIN 2-3 YILDA TAMAMLANMASI PLANLANIYOR

Öte yandan arazinin hangi şartlarda şirkete verileceği konusu henüz tam netlik sağlanmadı. TOKİ’nin sadece araziyi mi satacağı, 49-50 yıllığına kiraya mı vereceği yoksa kurulacak merkezde pay sahibi olup olmayacağı konusunda pazarlıklar sürüyor. Yetkililer, Paramount Pictures’ın, ABD’den bazı şirketler ile konsorsiyum halinde hareket edebileceğini, bu konsorsiyuma Türkiye’den de bazı şirketlerin dahil olabileceğini kaydetti.

İnşaatına gelecek yıl başlanması öngörülen tema parkının inşaatının 2-3 yıl içinde tamamlanması planlanıyor. İnşaat aşamasından başlamak üzere on binlerce kişiye istihdam sağlayacak tema parkında, hizmete açılmasından sonra ilk aşamada ise 30 bin kişinin çalışacağı belirtiliyor. Şirketin, Ortadoğu’nun en büyük eğlence merkezi olarak planladığı parka, yılda 3 milyon ziyaretçinin geleceğini hesapladığı kaydediliyor. Eğlence sektöründeki son teknolojinin kullanılacak olması ve fiyatların Avrupa’ya göre daha makul kalması nedeniyle, özellikle Doğu Avrupa, Rusya, Türk Cumhuriyetleri, yakın Asya, Ortadoğu’dan çok sayıda turistin buraya gelmesi bekleniyor.

TEMA PARKLARINDA NELER VAR

Verilen bilgiye göre, Paramount Pictures, ABD dışında, Japonya ve Kanada da tema parkları kurmuş. Büyük film stüdyoları kuran şirket, bu stüdyolardan yola çıkarak eğlence merkezleri oluşturmaya başlamış. Tema parklarında, insanların ”gerçeklik” duygusunu yaşaması için, bütün materyaller gerçeğine en yakın şekilde kullanılıyor. Söz gelimi, bir okyanus ortamı yaratılıyor ve ziyaretçiler, burada bindikleri gemilerde dev dalgalarla boğuşuyor. Ya da buzdan bir dünya yaratılarak ziyaretçilerin kuzey kutbunda nasıl yaşandığını deneyimlemesi sağlanıyor.

İsteyen bir uzay gemisine binerek Ay’a yolculuk yapabiliyor ya da denizaltında okyanus dünyasını keşfedebiliyor, yarış arabası kullanabiliyor, çölde yolculuk ediyor. İsteyenler mağaralarda veya balta girmemiş ormanlarda define arıyor, dev şatolarda şövalyelerle yemek yiyor. Ankara’da kurulacak tema parkında, Türk dünyasına özgü mekanlar yaratılması ve kahramanlara yer verilmesi de düşünülüyor. Tema parkı ile birlikte, ziyaretçilerin konaklaması için oteller, villalar yapılması da planlanıyor.

Ağustos 14, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Mogan gölü başka bahara

Kirlilik sorunu bir türlü aşılamayan Mogan Gölü’nü kurtaracak pilot projenin başlatılması için gerekli finansal kaynağın hala bulunamadığı belirtildi.

Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇK) Başkanı Önder Kıraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mogan Gölü’nün Ankara’yı su taşkınlarına karşı koruması, göçmen kuşların uğrak alanı olması ve Ankara’nın rekreatif ihtiyacını karşılama potansiyeli açısından oldukça önemli olduğunu söyledi.

Mogan Gölü’nün eski temiz günlerine dönmesi için öncelikle kirletici unsurların önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Kıraç, bölgedeki taş kesim atölyelerinin başka yere taşınmasını sağlayarak bu konuda ilk adımı attıklarını belirtti. Kıraç, ikinci adım olarak gölün dip çamurunun temizlenmesini planladıklarını, bunun da göl üzerinde ne gibi sonuçlara yol açacağının görülmesi için öncelikle pilot projenin uygulanması gerektiğini anımsattı.

Projeye başlanması için 30 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Kıraç, bu paranın henüz bulunamadığını bildirdi. Kıraç, Mogan’ın temizlemesi çalışmalarının başlamasına ilişkin daha önce çeşitli tarihlerden söz edilmesine rağmen bu konuda ilerleme sağlanamamasının altında finansal sorunların aşılamamasının yattığını sözlerine ekledi.

”ÇÖPÇÜ EMRE” BU YIL GELMİYOR

Öte yandan, göldeki katı atıkların temizlenmesi için İstanbul’dan getirtileceği bildirilen ”Çöpçü Emre” adlı temizlik aracının da bu yıl Mogan’da iş başı yapmasının mümkün olmadığı kaydedildi. Önder Kıraç, Çöpçü Emre’nin kiralanması için ihaleye çıkılması gerektiğini, bunun da zaman alacağını belirtti.

Hemen sipariş verilse bile aracın 3 ay sonra getirilebileceğini söyleyen Kıraç, ”Çöpçü Emre’nin Ankara’ya bu yıl getirilmesi teknik olarak mümkün değil. Görüşmelerimiz sürüyor, seneye gelebilir” diye konuştu.

Ağustos 14, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Ankara’da yaz “seli”

Borulardan çıkan sular nedeniyle yollarda sel oluşurken, çok sayıda mobilya dükkanını da su bastı.
Alınan bilgiye göre, Siteler Sarıçam Sokak içerisinde belediye ekiplerinin yol çalışması yaptığı sırada, bölgeye şebeke suyu taşıyan borular patladı. Borulardan çıkan sular, Sarıçam Sokak ile çevre sokaklara taştı. Çıkan sular nedeniyle yollarda sel oluşurken birçok mobilya dükkanında su baskınları meydana geldi.
 
Akşam saatlerinde dükkanlarını su bastığını öğrenen Siteler esnafı, dükkanlarına gelerek eşyalarını koruma altına almaya çalıştı. Birçok dükkanın içi tamamen suyla dolarken, itfaiye ekipleri de bölgede su tahliye işlemlerine başladı. Su baskını nedeniyle birçok dükkanda maddi hasar meydana geldi.
Öte yandan, İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, su baskının yaşandığı bölgede incelemelerde bulundu. Olay yerinde görüntü alan basın mensupları da zor anlar yaşadı.

Ağustos 13, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , | Yorum bırakın

Mamak Çöplüğü tarih oluyor

Yıllardır başkentin kanayan yarası olan Mamak Çöplüğü’ne yapılan Mamak Katı Atık Depolama Arıtma Tesisi ile yılda 1.5 milyon dolar enerji üretilecek.
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin Mamak Çöplüğü’ne yapılan tesislerde incelemelerde bulundu. Düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarına arıtma tesisine ilişkin bilgi verildi. Toplantıda bir konuşma yapan Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, uzun yıllar gazetecilerin “Mamak Çöplüğü’nü ne yapacaksınız?” sorularıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, “2006 başında çözeceğiz. Çözülmezse yapılan eylemlere ben de katılırım” diye cevap verdiğini söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek sayesinde çöplüğün ekonomi ve enerji sektörüne kazandırıldığını dile getiren Pepe, “Mamak ve Çadırtepe’yi bizzat bakanlık elamanlarıyla takip ediyoruz” diye konuştu. Türkiye’de senede 35 milyon çöpün toplandığını, bunların 6-7 milyon tonunun plastik, metal ve kağıt olduğunu ifade eden Bakan Pepe, ekonomik açıdan değeri yüksek olan ürünler olduğunu bunlardan yıllık 500 milyon dolar kazanılacağına dikkat çekti.

Kavun, karpuz kabuğu gibi organik kısımlar olduğunu söyleyen Pepe, bu organik kısımların kompos tesislerinde işlendikten sonra ekotarımda kullanıldığını belirtti. Çöpten çıkan metan gazının da çevreye zarar vermeden bertarafının sağlandığını kaydeden Pepe, “Artık çöpler kokusuyla Çankaya’da oturanları rahatsız etmeyecek. Rüzgar kokuyu büyükelçiliklere götürmeyecek. Bu civara yediveren gülleri, iğde ağaçları dikelim. 12 ay burada güller, iğdeler koksun. Mamak çöpüyle meşhur olmasın” açıklamasında bulundu.

Melih Gökçek de arıtma tesisiyle ilgili olarak, en sevinçli günü olduğunu medyanın tenkidinin de son bulduğunu ifade etti. Yıllar önce ihale yaptığı kişilerin sözlerinde durmadığını da belirten Gökçek, “Çöplük ihalesi 2 kere el değiştirdi. Ama şimdiki firma Temmuz ayı sonunda bitirecek. Ben ihtiyatla yıl sonuna kadar süre verdim. Ankara’da başlattığım şey bütün Türkiye’ye yayılsın” şeklinde konuştu. Çöpün belediyelere maliyetinin 7-8 bin dolar olduğunu, günde 4 bin ton civarında çöp toplandığını kaydeden Gökçek, “Bu da belediyelere 22 trilyon yük getiriyor” dedi.

Arıtma tesisiyle enerji, gübre üretileceğini, taşın bile kırılıp ekonomiye katılacağını ifade etti. Gökçek ayrıca, yakın zamanda Ankara’nın merkezi yerlerinde yer altına büyük çöp hazneleri konulacağını, burada kağıt, plastik, tenekelerin ayrı ayrı toplanacağını söyledi. Mamak Arıtma tesisi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur ise tesiste 4.2 megabatlık santraller olduğunu, “Bu santrallerde yılda 1.5 milyon dolar enerji elde ediliyor. 3 katına çıkarmayı hedefliyoruz. O zaman 4.5 milyon dolar enerji elde edilecek” şeklinde konuştu. Daha sonra Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin Mamak Çöplüğü alanına birer çam ağacı dikti. Bakan Pepe, Mamak Çöplüğü sera alanı gezdi ve çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Ağustos 13, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Başkente dev plazmalar

Güney Kore’nin başkenti Seul’de Ankara Günleri etkinliklerine katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 2006 yılında başkentin çok farklı olacağını belirterek, Ankara’nın 5 noktasına dev plazmalar geleceğini söyledi.
Konuyla ilgili İHA’ya açıklamalarda bulunan Gökçek, 100 metrekarelik
5 dev plazmayı Ankara’ya getireceklerini belirterek, “Plazmaları; Milli
Kütüphane, Ulus Meydanı, Kızılay Meydanı ve Atakule’ye kuracağız. Bu
plazmalar şehrin görüntüsünü değiştirecek. Tanesi 650 bin dolara mal
olacak ve her biri 100 metrekare büyüklüğünde olacak” dedi. 20 günden
bu yana Uzakdoğu ülkelerinde düzenlenen fuarlara katıldığını dile
getiren Gökçek, “Bazı gazeteler gezdiğimi yazmışlar, doğru yazmışlar,
Ankara’ya ne yapılabilir onun için geziyoruz. 2006 yılında Ankara
bambaşka olacak” şeklinde konuştu.

Ağustos 12, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , | Yorum bırakın

En büyük alışveriş merkezi

Gıda toptancılığından işletmeciliğe geçen Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ankara Toptancıları Derneği (GİMAT), Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezini oluşturmak için kolları sıvadı. Ankara Migros arazisinin yüzde 70’inin mülkiyetine sahip olan ve burada payına düşen dükkanları Migros’a kiralayan GİMAT, bu arsanın yanında 100 dönümlük bir alanda bir alışveriş merkezi ve otel kuracak. Ankara Migros alışveriş merkezine 7 bin 200 metrekarelik 4 katlı bir binayla birleştirilecek olan bu yatırım, böylece toplam 105 bin metrekare kiralama, yaklaşık 302 bin metrekare inşaat alanı ile Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi olacak.

Nisan’da açılacak

Türkiye’de alışveriş merkezlerinde ortalama kiralama alanı 30 bin etrekareyi buluyor. 64 milyon dolar yatırım yaptıkları projenin Nisan ayında açılacağını söyleyen GİMAT Genel Müdürü Ahmet Erdoğdu, “Bu üralışveriş merkezleri, genel tüketimin yüzde 48’ini karşılıyor. Bundan hareketle bu yatırıma karar verdik” dedi. İstanbul’da Avcılar civarında eğlence konsepti ağırlıklı bir alışveriş merkezi kurmayı düşündüklerini söyleyen Erdoğdu, Anadolu’da, Samsun ve Çankırı’da da yatırımlara devam edeceklerini belirtti.

Kaynak: http://www.vatanim.com.tr

Ağustos 11, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , | Yorum bırakın

Tarım ürünlerine su engeli

Orta Anadolu’da çiftçi, özellikle 2004’ten 2005’e kadar fiyatları yüzde 54’lere varan oranlarda düşüş gösteren hububattan umduğunu bulamasa da, sulama sıkıntısı nedeniyle ürün yelpazesini de genişletemiyor.

AA muhabirinin Konya Ticaret Borsası ve Tarım İl Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, Konya çiftçisinin önemli bir bölümü, sulu tarım yapma imkanları sınırlı olduğu için hububat dışındaki ürünlere yönelemiyor.

Az miktardaki sulanabilir tarım arazilerinin sahibi olan çiftçiler, son yıllarda alıştığı ürünü terk ederek, daha kazançlı farklı tarımsal ürünlere ağırlık verirken, daha geniş bir kesimi oluşturan kıraç arazilere sahip çiftçiler ise zorunlu olarak eskiden olduğu gibi hububatı tercih etmek zorunda kalıyor.

2000 yılında 817 bin 364 hektar olan buğday ekim alanı, 2005 yılında yüzde 8 düşüşle 752 bin 485 hektara, arpa ekilişi aynı dönem aralığında yüzde 16.7 oranında azalmayla 405 bin hektara, yulaf ekim alanı yüzde 21’lik düşüşle 24 bin hektara, çavdar ise yüzde 22 oranındaki azalmayla 19 bin 954 hektara kadar geriledi.

Hububattaki bu azalmaya karşın nohut, fasulye, mercimek, pancar gibi ürün ekilişleri sabit kalırken, sebze üretimi kısmen artış gösterdi. Yağlı tohumlu bitkilerden dane mısır ekim alanı yüzde 376 oranındaki artışla 12 bin 340 hektara, ayçiçeği ekilişi ise yüzde 20 oranındaki yükselişle 8 bin 400 hektara çıktı.

ÇİFTÇİYE NE KAZANDIRDI? NE KAYBETTİRDİ?

Yine 5 yıllık bir döneme göre değerlendirme yapıldığında çiftçi, son 2 yılda fiyatı yüzde 54’lere varan oranlarda düşüş gösteren klasik ürünü hububattan umduğunu bulamadı. 2000 yılından 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 233 oranında artan buğday, 2005 yılına geçişte yüzde 12 azaldı.

2004 yılına kadar fiyatı yüzde 257 artan arpa 2005 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 oranında azalırken, geçen yıl yulaf önceki yıla göre yüzde 54, çavdar ise yüzde 3 düşerek, artan maliyetler karşısında çiftçisine fazla kazandırmadı.

Öte yandan, 2000 yılından 2004 yılına kadar fiyatı yüzde 644 oranında artan yağlık ayçiçeği 2005 yılında aynı fiyatını korudu. Ayçiçeği, destekleme primleriyle çiftçisine en fazla kazandıran ürünlerin başında geldi.

2004 yılına kadar fiyatı sürekli artış gösteren bakliyat ürünlerinden nohut 2005 yılında yüzde 24.4, fasulye yüzde 14.2, yeşil mercimek yüzde 18.8 ve kırmızı mercimek ise yüzde 13 oranında yükseldi. Domates, patates, soğan, salatalık ve biber gibi sebze ürünleri de tarım politikaları ve yurt dışından gelen talebe bağlı olarak zaman içinde bazen kazandırdı, bazen de çiftçisine istenileni vermedi.

KAZANDIRAN ÜRÜNLER SU İSTİYOR

Çiftçisine genelde kazandırdığı belirtilen ayçiçeği, bakliyat ve sebze gibi ürünler sadece sulanabilir tarım arazilerinde üretilebiliyor. Bu nedenle, Konya’nın tarım arazilerinin sadece yüzde 14’ünün (300 bin hektar) sulanabilir olması, çiftçinin adeta elini kolunu bağlıyor. Suyun yetersiz olması yüzünden çiftçi fazla gelir getirecek tarım ürünleri yerine zorunlu olarak sadece yağmura umut bağlayarak hububat ekiyor. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, Konya’da ürün yelpazesinin gelişmemesinin tek nedeni olarak susuzluğu gösteriyor. Konya Ticaret Borsası yetkilileri ise, Konya Ovaları Sulama Projesi’nin hayata geçirilmesi durumunda Konya’nın yaklaşık 1 milyon 700 bin hektar sulanabilir araziye kavuşacağını, bunun da ülke
ekonomisine milyonlarca dolarlık kazanç sağlayacak ürün çeşitliliği getireceğini bildirdi.

Ağustos 11, 2008 Posted by | İçanadolu | , , , , , , , , | Yorum bırakın